ALİ İMRAN (RAB AİLESİ) SURESİ-ANA ÇATI AYETLER
"O halde Hanif olarak dine yüzünü tut. İnsanları, üzerinde yaratmış olduğu Allah'ın fıtratına. Allah'ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum (kalıcı,değişmez) olan din budur. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar."
HANIF TÜRK
ALİ İMRAN (RAB AİLESİ) SURESİ-ANA ÇATI AYETLER
"Rahimler’de sizi, nasıl dilerse biçimlendiren O’dur. O Hakîm Aziz’den başka ilah yoktur." Âli İmran suresi 6. ayet
“Orada Zekeriya, Rabbine dua etti: “Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bağışla. Kuşkusuz, Sen duayı işitensin.” Âl-i İmrân Suresi 38. Ayet
“O, mihrapta dikilmiş salat ederken, melekler: “Allah, seni Yahya ile müjdeliyor, O, Allah'tan gelen kelimeyi tasdik eden, toplumuna öncülük yapan, kendisine sahip olan, iyilerden bir nebi olacak.” diye seslendiler.” Âl-i İmrân Suresi 39. Ayet
“’Ey Rabbim! Bana, bir işaret ver!’, dedi. O da: “Bunun ayeti, işaret dili dışında insanlarla Üç gün konuşmayacak olmandır. Rabbini çokça an, O'nu sabah akşam tesbih et.” dedi.” Âl-i İmrân Suresi 41. Ayet
“İşte bunlar, sana vahiy ile bildirdiğimiz Gayb'a ait bilgilerdir. Meryem'i kim himaye edecek diye kalemlerini attıkları zaman da çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin!” Âl-i İmrân Suresi 44. Ayet
“Hani, Melekler dedi: “Ey Meryem! Allah, seni kendisinden bir ‘Kelime’ ile müjdelemektedir. O’nun adı, Dünya ve Ahirette Vecih (Şerefli) olarak Meryem oğlu İsa Mesih’tir. Hem de Mukarrebin’dendir (Yakınlaştırılmışlar)!” Ali İmran Suresi 45. Ayet
“Rabbim! “Bana hiçbir beşer dokunmamışken, benim nasıl bir çocuğum olabilir?” dedi. Allah: “Öyle de olsa, Allah neyi dilerse onu yaratır.” dedi. O, bir şeyin olmasına karar verdiği zaman ona sadece “Ol” der, o da oluverir.” Âl-i İmrân Suresi 47. Ayet
“İsa, onların küfrünü sezince: “Bana, Allah yolunda kim yardımcı olacak?” dedi. Havariler: “Biz Allah'ın yardımcılarıyız, Allah'a iman ettik, bizim Müslümanlığımıza şahit ol.” dediler.” Âl-i İmrân Suresi 52. Ayet
“Sana gelen ilimden sonra, her kim seninle tartışmaya girerse, onlara de ki: “Gelin çocuklarımızı ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra da içtenlikle Allah'ın lanetinin yalancıların üzerine olmasını dileyelim.” Âl-i İmrân Suresi 61. Ayet (Hz. Muhammed Ali Fatma Hasan Hüseyin)
“O ayaktayken Mihrap’ta Salat ediyordu; Melekler O'na seslendi: “Allah, sana Salihler’den bir Nebiyy, nefsine hâkim, Seyyid ve Allah’tan bir Kelime’yi tasdik edici olarak Yahya’yı müjdeliyor”. Ali İmran Suresi 62. Ayet
"İbrahim ne Yahudi ne Nasrani’ydi. O müslim bir Hanif ‘di ve müşriklerden olmamıştı." Âli İmran suresi 67. ayet
"İbrahim’e İnsanlar’ın en yakını, ona tâbi olanlar, bu Nebi ve iman edenlerdir. Allah Müminler’in velisidir." Âli İmran suresi 68. ayet
"Hayır, her kim ahdine vefa eder ve korunursa şüphe yok ki Allah O Muttakiler’i sever." Âli İmran suresi 76. Ayet
“O size; melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi de emretmez. Siz, Müslüman olduktan sonra, size küfrü mü emredecekti?” Âl-i İmrân Suresi 80. Ayet
“Hani o vakit Allah peygamberlerden Kesin Bir Söz (Misak) almıştı: "Andolsun size Kitap ve Hikmet’ten vereceğim, sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde ise ona hemen ve kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız" buyurmuştu. (Ardından:) "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?" Onlar ise: "İkrar ettik!" demişlerdi de ;"Öyleyse şahit olun, Ben de sizinle beraber şahit olanlardanım" demişti!” Âl-i İmrân Suresi 81. Ayet
“De ki: “Biz; Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve onun soyundan gelenlere indirilene; Musa'ya, İsa'ya, nebilere Rabblerinden verilene iman ettik. Onları, birbirinden ayırt etmeyiz. Biz, O'na teslim olanlardanız.” Âl-i İmrân Suresi 84. Ayet
“İmân ettikten, Resul'ün Hakk olduğuna tanıklık ettikten ve kendilerine apaçık kanıtlar geldikten sonra, inkâr eden bir kavme Allah nasıl doğru yolu gösterir? Allah, zalim halka doğru yolu göstermez.” Âl-i İmrân Suresi 86. Ayet
"De ki: “Allah doğru söyledi. Öyle ise Hanif olarak İbrahim'in milletine tabi olun. O müşriklerden değildi.” Âli İmran suresi 95. ayet
“De ki: “Allah doğru söyledi. Öyle ise Hanif olarak İbrahim'in Milleti’ne tabi olun. O müşriklerden değildi.” Âli İmran suresi 95. Ayet
“Doğrusu insanlar için vaz olunan ilk mabed, elbette Mekkede ki o çok mübarek ve bütün Aleme hidayet olan Beyttir!” Âl-i İmrân Suresi 96. Ayet
“Orada açık âyetler, İbrahim’in makamı vardır. Kim oraya girerse güvende olur. Yol bulabilen kimsenin Beyt’i haccetmesi, Allah için İnsanlar’a bir görevdir. Kim de inkâr ederse, gerçekten Allah, Âlemler’den Ğaniyy’dir.” Âl-i İmrân Suresi 97. Ayet
“Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı tutunun ve ayrılığa düşmeyin. Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani bir zamanlar, birbirinize düşmandınız da O'nun kalplerinizi kaynaştırması sayesinde kardeş oldunuz. Ve yine ateş çukurunun tam kıyısında bulunuyorken, sizi ona düşmekten O korudu. İşte Allah ayetlerini böyle açıklıyor ki belki doğru yolu bulursunuz. Âl-i İmrân Suresi 103. Ayet
“Yüzleri ağaranlara gelince, Allah'ın rahmeti içindedirler. Onlar orada Ebedi kalacaklardır.” Âl-i İmrân Suresi 107. Ayet
“Onlar; ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarlarken, Allah'ı anarlar. Sema’nın ve Arz’ın yaradılışı hakkında düşünürler: “Rabbimiz! Sen, bunu boşuna yaratmadın, Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederiz. Bizi ateşin azabından koru.” Âl-i İmrân Suresi 191. Ayet
Hanif TÜRK