BİR DİYALOG

ALLAH’tan başka yalnız ‘“Bizler”’bilir! BİZ kimiz! Herbir özün çıktığı ‘“İlk ve tek öz”’ ikimiz!

KIYAMETNAME-M.H. ULUĞ KIZILKEÇİLİ

“BİR DİYALOG”

RESÛL sordu: ‘Benimle açıkça geldin neden?

Her nebînin içinden! Sen iken hitab eden!’

ÂLÎ dedi: ‘Her nebî zîrâ senin kopyandı!

Aslı gelince! Dışa çıktı! Seslenen beden!

Sensin ilk ve son Nebî! Benim ‘“İlk ve son”’ Velî!

Tohumdur! Her ağacın sonrası ve evvelî!

Son yanan mumu gören! İlk yakan mumu görür!

Noktadan başka bir şey yazmaz! Kâtibin eli!

ALLAH’tan başka yalnız ‘“Bizler”’bilir! BİZ kimiz!

Herbir özün çıktığı ‘“İlk ve tek öz”’ ikimiz!

‘Baba ve anne hakkı!’ Vardır üzerimizde!

‘“RAHÎM olan ERRAHMÂN”’ ismidir buna remiz!

‘“Rûhtur”’ O ‘“İlk ve tek öz”’ denen ‘“Nefs-î vahîde!”’

Çünkü her ikisi de, iki yüz on dört ede!

Bu yüzden her insâna, senin hakkında der HAK,

‘“Ona sen baba değil! Babamdan da yakın”’ de!

Zîrâ biz kalbde saklı! ‘“ALLAH’ın fıtratıyız!”’

‘“Ahsen-î takvim”’ denen en güzel suratıyız!

Gavs! Îsâ! Mehdî! Hanif! Hızır! İmâm! Hûri! Genç!

Rûh! Nefis! Âdem! Biziz! En doğru sıratıyız!

Biz her kabın renginde görünürüz! Su gibi!

‘“ALLAH’ın her isminin”’ olduk çünkü nâibi!

Ancak kâlbdir gösteren bizi öz şeklimizde!

O vakit ‘“Doğruluruz, olup Arş’ın sâhibi!”’

‘Yok senden başka NEBİ! Yok benden başka VELÎ!

Tutunuz! Uzatmışken ALLAH dünyâda eli!’

Diye yazmıştı bunu! İlk eserinde Uluğ! (x)

Çünkü olmaz çemberin ne sonu ! Ne evveli!

Senden alıp ‘MUSTAFA’, benden ‘ULUĞ’ adını!

Ne ilhâm etsek yazdı! Hiç bozmadan andını!

Ayna sattığı için köre, ‘“Hüzünlü”’ oldu!

Yine bu ‘KIZILKEÇİ’, kesmedi inâdını!’

RESÛL dedi: ‘O da bil ! Senin kadar şakacı!

Dili de! O çatallı kılıcın gibi acı!

FÂTMA’mı gördüğünden olmuş ‘“Güzel”’ delisi!

BEKTAŞ gibi! Kâbe’ye gitmeden olmuş hacı!’

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

İZMİR- 10.04.1998

EBCED İLMİNDE : MUHAMMED = 92 ÂLÎ = 110’eder