GEÇMİŞ YAŞAM YANSIMALARI
İlk önce fizik beden bilgileri, 7 formda (frekans) bir üst beden olan yaşam bedene çekilir. “Fizik beden” bilgileri ve “yaşam beden” bilgileri tümleşik.....
HANIF TÜRK


GEÇMİŞ YAŞAM YANSIMALARI
(GÖLGELERİN İÇİNDEN)
7 şeffaf bedenin ölümde matruşka misali bir üste aktarım yaparak, “Berzah” (Bekleme Alanı) alemine vakum etkisiyle çekildiğini biliyorsun.
İlk önce fizik beden bilgileri, 7 formda (frekans) bir üst beden olan yaşam bedene çekilir. “Fizik beden” bilgileri ve “yaşam beden” bilgileri tümleşik olarak “duygu bedene” çekilir. “Duygu beden” bilgileri ise “zihin bedene” aktarılarak, alt dördüz aktarım işlemi tamamlanır. Bu şekilde alt dördüz bedenin tüm bilgileri Ruh’a çekilir.
Ruh, “sekine” (shekinah, spenta armaiti) ile beraber “Hakk” bedene çekildiğinde Öz-Tohum’a ulaşmış olur.
Varlık kendini “Berzah” aleminde bulur. Hesap işlemi (kabir azabı ya da nuru) bitmiş olur.
Bir tohum büyür, ağaç olur, dalları olur, dalların ucunda meyvesi olur, meyvenin özünde “Öz-Çekirdek tohumu” (Hakk) olur. Tohum, ağacın tüm bilgisine sahiptir. Aynı tohum dikildiğinde benzer ağaç verir. Meyvenin özündeki tohumun ağaçtan haberi olması ne kadar zor ise, nefsini bilmek de o kadar zordur. Ve nefsini bilen kendini bilir. Kendini bilen ise Rabbini bilmiş olacaktır.
Fizik beden travmaları “fizik bedende” ,Etherik travmalar “yaşam bedende” , Duygusal travmalar “duygu bedende”, Zihinsel travmalar “zihin bedene” kaydolur.
Bunlar alt 4’üz bedendir ve tüm yaşam formlarındaki izleri taşır.
“Polarite (Kutub) Yasası” gereği, kişi kendi titreşimine en uygun olan şeyi “çift taraflı” deneyimler. Bunun hangi sınavlar olacağı ise “Gayb İlmi’ne” mahsustur.
“Fizik beden” travmasına örnek; bir kişi geçmiş yaşamında, başka bir kişinin kolunu haksız yere kestiyse , sonraki hayatların birinde kolsuz doğması, bir kazada kolunu kaybetmesi..gibi olaylardan biriyle ,kolunu kestiği kişiye benzer şekilde, aynı yerden kolsuz kalması (Kısas Yasası) doğaldır. “Sabredenlere mükâfat vardır.” ayeti, sadece bu yaşamı değil, tüm yaşamları kapsar. Fizik beden travmalarının tamamı, “yaşam bedene” aktarılır.
“Duygu beden” travmasına örnek; bir komutan yanlis karar aldığını düşünüp çıktığı operasyonda askerlerini kaybetmesini kendine bağlayıp, suçluluk hissi taşıyarak öldüyse, sonraki yaşamlarda asker olup, şehit olma isteğini ,geçmiş yaşam yansımasına kefaret (bedel) görecektir. Şehit olduğunda o suçluluk hissini atacağını deneyimler.
“Zihin beden” yansımasına örnek, okuma yazma bilmeyen, bilgeliğe özenen ve bu düşünceyle “daha çok çalışmalıydım, çok cahilim, keşke bilge-bilgin olabilseydim” düşüncesini, enerji bedenine bir tohum (Enerjetik Thum) olarak yerleştirdiyse ve bu şekilde öldüyse, sonraki yaşamlarda, bilim adamı, bilge-bilgin olma isteği doğacak ve geçmiş yaşamda ektiği ENERJETİK TOHUM, sonraki yaşamların birinde filizlenecektir. Bu nedenle geçmiş yaşam yansımaları hakikattir ve kuvvetle muhtemel sonraki hayatlarda filizlenecektir.
Alt dördüz her beden 7 farklı alt titreşime sahiptir. Yani alt dördüz beden 28 (7x4) formda bulunur. “28 Nebi sırrının” bir açılımı da budur.
Birinci ölüm fizik bedenin, yaşam bedenden ayrılarak, fizik beden bilgilerinin tamamının yaşam beden yumağına aktarılmasıdır.
Alt dördüz Araf’ta (Ara Bölge) yaptığı tüm pozitif-negatif eylemleri görür ve Ruhuna hesap verir. Bu ikinci ölümdür.
Hesap işlemi bittikten sonra Ruh, “sekine” içine girer. “Ruh” pozitif eril kutup, “sekine” dişil kutuptur.
En son Ruh-Sekine çifti, “Hakk beden” tohumuna çekildiğinde ,kişi “Berzah” aleminde, Rabbi (Öz’ü) yanında uyanır. Zira eskiden uyuyordu. Uyanması gerekirdi.
Kişi tüm yaşam izleri ve bu hayatıyla yüzleşip, kabullenme (iman) ve idrak seviyesine geçtiğinde, Ruhundan ilham almaya başlar. Eğer daha da ileri gitmeye devam ederse, “Hakk’tan inen bir ruh”, yani “sekine”, kişiye iner.
Sekine, Ruhu, “Hakk’a” taşıyandır. Miraçta binilen “Burak atı”, Sekinedir.
“Yolcu” daha da ileri giderse, “Hakk bedeni”, “Hakk” ile birleşir ve kişi “hak-eren” olur.
Hakk-Eren, Ruhun, Sekine ile birleşmesi sonucu, “Rabbi” ile bir (Aynı) olan kişidir.
Kişi dünyada, “ölmeden önce öldüyse (Miraç), “Hak-Eren’den” dünyada bir iş (oluş) yapması istenirse, bu işlemi yaparken kişi, kişi birleşik olan Ruh-Sekine’yi, ruh ve sekine olarak iki kutba ayırır, 7 tam nota ve 12 yarım ses frekansında (19), Allah’ın iradesi ve isteğiyle, emir verebilir.
Kendinde olan, Rabbidir. Dolayısıyla Emir işlemi, Nefs’ten değil, Rabbinden gelmiştir. Yani Rab konuşur, Rab duyar ve Rab yapar. Kişi “ben yaptım” derse düşer. Tekrar tırmanması istenir.
Kişi dünyaya doğarken “Gayb” (Sırlanmış, gizlenmiş) olan “ÖZ” , “Hakk beden” olan Öz-çekirdeğe yerleşir ve sırlanır. “Hakk beden”, Hakk’ın kendisi değil, gölgesidir. “Allah gölgeyi uzattı” ayetinin bir açılımı da budur.
Dünyaya doğma işleminde “Yaratım Yasaları”, değişmez-değiştirilemez bir şekilde işleme alınır.
“Hakk beden”, “Sekine Beden” içine yerleşir. Ve sonra ikisi de Ruh’un içine çekilir. Kutsal mitolojilerde ve dini metinlerde anlatılan “Kutsal Üçüz” budur. Bu yüzden “üç demek” yanlıştır. Hakikatte üç yoktur. “Tek” vardır. Bu nedenle üç tane değil, üçüzdür!
Bundan sonraki aşamada, üst üçüz, çekirdek olan öğretmen “Hakk bedenden” gelen “emir” ile, bir “şok etkisi” yaratır.
Bu şok etkisi meyvenin çekirdeğinden ağaç oluşturmak için, alt dördüz bedeni sırayla “yaratma” işlemine başlar. Burada ana itici güç, “Hakk bedenin” kendisi değil, üst boyutta HAKK’ın ta kendisidir.
Bu şekilde üst üçüz beden, projektör gibi geçmiş yaşamları (karma) yansıtarak, sırayla “zihin beden”, “duygu beden”, “yaşam beden” ve en nihayetinde “fizik bedeni” yaratır. Ana kaynak her zaman Allah’tır. Kişinin tüm geçmiş yaşam izleri (karma), her zaman, tam, eksiksiz ve bütün olarak alt dördüz bedene yansıtılır. Diğer adı karma’dır.
Öz’ün özü ;
Ağaç (kabuk)=”Alt dördüz beden”
Meyve: “Üst üçüz beden”
Meyvenin çekirdeği: “Hakk”
“Allahım bana hikmet ve kendinden bir ruh ver” de.
NEFS’İN 7 PERDESİ VE O’NU ANLAMAK
Bu işlemi yapabilmek için, Akaşa’da kişinin nasıl ilerleyeceğini bilmesi gerekir.
“Şeffaf kalpte” (Anahata) bulunan “Fuad” aracılığıyla kişi “Epifiz Çakra” (İki Yay Arası) aracılığıyla, gözleri kapalı şekilde” Teta frekansına” uyumlanması gerekir. Karanlık (loş), sessiz bir ortam seçilmeli. Takriben gece 12’den sonra.
Kişinin Fuad’ında oluşturduğu şok etkisiyle, “3. Göz” tüm geçmiş yaşamları, bu hayatı, “üst 7 kuşak” atalardan gelen enerjiyi aktifler.
Kişi bu etapta, görselleri durdurmak yerine, akışına (Akaşa) izin vermeli, karşı koymamalı ve sadece gözlemleyici olmalıdır. Müdahale minimal olmalıdır.
İlk etapta Akaşa’ya uyumlanmalı, frekans ayarlaması yapmalıdır. Bu hazırlık aşamasıdır.
Akaşada itici güçle birlikte, nehirde geriye doğru gitmeli. Nehrin akışına müdahale etmemelidir. Bu şekilde başlangıç konum olan, maden konumunda uyanacak.
Maden konumunda “7 farklı titreşimde” bulunduğu madenleri gözlemleyecek.
Daha sonra bitki konumunda uyanacak. Zararlı otlardan, meyve veren faydalı bitkilere kadar olan “7 farklı konumu” temaşa edecek.
Daha sonra hayvan konumunda uyanarak, yabani hayvanlardan faydalı ve uysal hayvanlara kadar olan serüveni, 7 farklı hayvan konumunda” gözlemleyecek. En nihayetinde insan konumunda uyandığını görecek.
Dünya süresi ile bu ana kadar geçen “50 bin yıllık süreyi” kuş bakışı anlamaya çalışacak. Maden, bitki, hayvan konumlarının her birini 7’şer kez neden geçtiğini, Fatiha (Başlangıç) suresinin neden Başlangıç/Açılış anlamında olduğunu, bu surenin neden 7 ayet olduğunu, Neden 21 (7x3) sırrına mukabil olduğunu keşfetmesi ve idrak etmesi beklenir.
Geçmiş yaşamları “Fuad şoklaması” sonucu, Epifizden projektör gibi yansıtacak, bu hayattaki işaretleri nasıl atladığını görecek.
Polarite (Kutub) Yasası gereği, ardışık hayatlarda, neden zalim-mazlum, zengin-fakir, baba-evlat, ölen-öldürülen, gibi karşıt hayatlar yaşadığını anlamaya çalışacaktır.
Bu şekilde geçmiş karmalarını, kandille (en nur) aydınlatarak bu hayatta ne yapması gerektiğini, her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu idrak etmesi ve kendine düşenleri nasıl yerine getireceğini keşfetmesi beklenecek.
Yaşanan ruhsal, fiziksel, duygusal, zihinsel tüm işaretlerin, hastalıkların ve travmalarının bu hayatta neyi temsil ettiğini ve nasıl geçmiş yaşam projeksiyonu olduğunu, hayretler içinde idrak edecektir.
Zalime neden sabretmesi gerektiğini, geçmiş yaşamlarda zalim olduğunu görerek, bu hayatta neden parasız olduğunu, geçmişte cimri bir zengin olduğunu görerek, gibi görüngüler (duru-görü) ile keşfederek , kabullenmesi (iman) ve secde (hakikate ulaşmak ) etmesinin neden gerekli olduğunu idrak etmesi beklenecek.
Kişinin bu anlatılan geçmiş yaşamlar, üst “7 kuşak atadan” gelen “Enerjetik miraslar”, kişinin doğduğu ülke, coğrafya, aile, maddi konum ve karakter özelliklerinin,gibi tamamının Nefs olarak şekillendiğini ve onu terbiye etmek kadar, anlamanın da görevi olduğunu, inşallah idrak edecek.
Tüm bu oluşumları “Hakk” ile “hakikat” boyutunda yapmayı başarabilirse ve nefsin üzerindeki 7 perdeyi kaldırabilirse, Nefs, “Fuad’a” tabi olacak ve kişi ruhu ile temas sağlayabilecek.
Hakka “Bana, beni göster” diyecek ve “sekine” kendisine inecektir inşallah.
En nihayetinde “Hakk boyutunda” uyanıp, öz kimliğini bulacak, artık yaşamdan yaşama sürüklenmek yerine, “hakkın vücudunda” ,öz yurdunda, öz kimliğiyle uyanacaktır inşallah..
Alemlerin Rabbi Allah’a şükürler olsun.
Hanif Türk
