KUR’AN’DAN AYET ÖRNEKLERİ (3)
Ant olsun ki sen bugünün geleceğinden gaflet içindeydin. İşte senden perdeyi kaldırdık. Artık Hakikati bütün açıklığıyla görüyorsun
HANIF TÜRK
KUR’AN’DAN AYET ÖRNEKLERİ (3)
“Ant olsun ki sen bugünün geleceğinden gaflet içindeydin. İşte senden perdeyi kaldırdık. Artık Hakikati bütün açıklığıyla görüyorsun.” Kâf Suresi 22. Ayet
“Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerinde perde vardır. Onları büyük bir azap beklemektedir.” Bakara Suresi 7. Ayet
“Sonra onlarla arasına bir perde çekti. O zaman, 0’na Ruhumuzu gönderdik. Ona bir beşer yapısında göründü.” Meryem Suresi 17. Ayet
“Ve Sur’a üflenmiştir de Sema’da kim var, Arz’da kim varsa yıkılmıştır, ancak Allah’ın dilediği hariç, sonra O’na bir daha üflenmiştir, bu defa onlar kalkmışlar bakıyorlardır.” Zümer Suresi 68. Ayet
“İkrâm ve Celâl sahibi Rabbinin Yüzü bâkîdir (değişmez).” Rahman Suresi 27. Ayet
“Ve onlara, “Rahman'a secde edin.” dendiği zaman, “Rahman da neymiş? Senin bize buyurduğun her şeye secde mi edeceğiz?” dediler. Bu çağrın onların nefretlerini arttırdı.” Furkân Suresi 60. Ayet
“Soruyorlar; “Din (hesap) Günü ne zaman?” Zâriyât Suresi 12. Ayet
“Bunun üzerine Asasını bırakıverdi, apaçık bir ejderha kesiliverdi.” Şu’arâ Suresi 32. Ayet
“Allah, iman edenlerin Velisidir. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin velileri ise Tâğûtlar’dır; onları aydınlıktan çıkarıp karanlıklara sokar. İşte onlar ateş ehlidir ve orada sürekli kalacaklardır.” Bakara Suresi 257. Ayet
“Bir zamanlar Musa, genç arkadaşına: “İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar yoluma devam edeceğim, uzun zaman gitmeye devam edeceğim.” demişti. Kehf Suresi 60. Ayet
“İki denizin arasının birleştiği yere ulaştıklarında Hûtlarını (ahit/söz) unuttular. O da denizin derinliklerine doğru kendi yolunu tuttu.” Kehf Suresi 61. Ayet
“’Gördün mü?” dedi: kayaya sığındığımız vakit doğrusu balığı unuttum, ve bana onu söylememi her halde Şeytan unutturdu, o farklı bir surette denizdeki yolunu tutmuştu.” Kehf Suresi 63. Ayet
“Hemen oraya dönmeliyiz” dedi. Ve izlerini takip ederek gerisin geri döndüler.” Kehf Suresi 64. Ayet
“Orada Ledünnümüz’den (Ledün ilmimizden) kendisine ilim öğrettiğimiz, katımızdan rahmet verdiğimiz kullarımızdan bir kul buldular.” Kehf suresi 65. ayet
“Musa ona: "Allah'ın sana öğrettiği İlim ve Hikmetten bana da öğretmen için sana tabi olabilir miyim?" dedi.” Kehf Suresi 66. Ayet
“Doğrusu, dedi: sen benimle sabredemezsin!” Kehf Suresi 67. Ayet
“Sözünü ve sesini şayet yükseltip açığa vursan da (gizleyip saklasan da birdir). Çünkü şüphesiz O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilmektedir.” Tâ-Hâ Suresi 7. Ayet
“Ona fidye olarak Yüce Bir Kurban verdik.” Sâffât Suresi 107. Ayet
“Biz, Arz’ın onlardan neyi eksilttiğini elbette biliyoruz. Yanımızda her şeyi kaydeden, saklanan (korunan) bir Kitap vardır.” Kâf Suresi 4. Ayet
“Doğu da Allah’ındır, Batı da. Her nereye dönerseniz Allah’ın Yüzü oradadır. Allah Vasi Alim’dir!” Bakara Suresi 115. Ayet
“Musa, belirlediğimiz vakit için geldiğinde ve O'nunla Rabb’i konuştuğunda: “Rabbim! Bana göster, sana bakayım!” dedi. “Beni asla göremeyeceksin; ama Dağ’a bak! Yerinde durursa, beni göreceksin” dedi. Rabb’i, Dağ’a tecelli ettiğinde onu toz duman etti. Musa baygın düştü. Ayıldığında: “Sübhan’sın! Sana yöneldim. İnananlar’ın ilkiyim” dedi.” Araf suresi 143. Ayet
“İzin (hesap) günü Terazi Hakk’tır. Kimin tartıları ağır basarsa, işte kurtulanlar onlardır.” A’râf Suresi 8. Ayet
“Selam’dan başka orada bir boş söz işitmezler. Akşamleyin ve sabah erken vakitler orada onların rızkı da vardır.” Meryem Suresi 62. Ayet
“Rahîm olan Rab'den "Selâm" sözü vardır.” Yâsîn Suresi 58. Ayet
“De ki: “Allah'a hamd olsun.” Selam onun seçtiği kullarının üzerinedir. Allah mı daha hayırlıdır yoksa ona şirk koştukları mı?” Neml Suresi 59. Ayet
“Melekler de onun etrafındadır, O gün Rabbinin Arşını bunların da üstünde Sekiz Melek yüklenir.” Hâkka Suresi 17. Ayet
“Rahmân'ın yanında bir Ahd (Söz) edinmiş olan kimse hariç, bir şefaate sahip olamayacaklar.” Meryem Suresi 87. Ayet
“İşte bunlar, Allah'ın nimetlendirdiği nebilerdendi. Âdem'in neslinden ve Nûh ile birlikte taşıdıklarımızdan ve İbrahim ve İsrail'in soyundan ve hidayete ilettiğimiz ve seçtiklerimizdendir. Onlara Rahman'ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.” Meryem Suresi 58. Ayet
“Senden Rahman'a sığınırım. Eğer takva sahibi isen.” dedi.” Meryem Suresi 18. Ayet
“Kendilerinden önce nice toplumların gelip geçtiği bir topluma seni gönderdik ki, sana vahyettiğimizi onlara okuyup duyurasın. Onlar, Rahman'a nankörlük ediyorlar. De ki: “O benim Rabbimdir; Ondan başka ilah yoktur. Ben O'na tevekkül ettim, tevbe O'nadır.” Ra’d Suresi 30. Ayet
“O, Arz’ın, Sema’nın ve ikisi arasında bulunanların Rabbi Rahman'dır. Ondan bir hitaba (kelam), hiç kimse güç yetiremez.” Nebe’ Suresi 37. Ayet
“O gün, Ruh ve melekler saflar halinde hazır bulunur. Rahman'ın izin verdiklerinden başkası konuşamaz. İzin verilenler de Hakikati söyler.” Nebe’ Suresi 38. Ayet
“Dedi ki: “Rabbim! Aramızda Hakk ile hükmet. Ve Rabbimiz, yakıştırmalarınıza karşı yardım istenecek Rahman'dır.” Enbiyâ Suresi 112. Ayet
“De ki: “Gece ya da gündüz Rahman'dan sizi kim koruyabilir?” Doğrusu onlar, Rabblerinin Zikri’nden yüz çevirenlerdir.” Enbiyâ Suresi 42. Ayet
“Ve inkar edenler seni gördükleri zaman: “İlahlarınızı zikreden bu mu?” diye alaya alıyorlar. Onlar, Rahman'ın Zikri’ne küfredenlerdir.” Enbiyâ Suresi 36. Ayet
“O gün, hiçbir tarafa sapmadan, Davetçi’ye uyarlar. Rahman'a karşı sesler kısılmıştır. Fısıltıdan başka bir şey işitemezsin.” Tâ-Hâ Suresi 108. Ayet
“And olsun, önceden Harun onlara: “Ey kavmim! Doğrusu onunla sınandınız. Gerçekten sizin Rabbiniz, Rahman’dır. Artık bana tabi olun, emrime itaat edin!” dedi.” Tâ-Hâ Suresi 90. Ayet
“Rahman, Arş üzerine istiva etmiştir.” Tâ-Hâ Suresi 5. Ayet
“Arz’da ve Sema’da hiç bir kimse yoktur ki o Rahman’a kul olarak gelecek olmasın!” Meryem Suresi 93. Ayet
"Peygamberleri onlara şunu da söylemişti: Haberiniz olsun onun melikliğinin alâmeti size o Tabutun gelmesi olacaktır, ki onda Rabbinizden bir Sekine ve Musa ve Harun ailesinden bir bakiyye (miras) vardır, onu Melekler getirecektir, elbette bunda size açık bir işaret vardır, eğer müminlerseniz." Bakara suresi 248. Ayet
“And olsun, önceden Âdem’e Ahid (Söz) verdik; ama unuttu. Onu Azimli (Kararlı) bulmadık.” Taha suresi 115. Ayet
“De ki: “Biz; Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve onun soyundan gelenlere indirilene; Musa'ya, İsa'ya, nebilere Rabblerinden verilene iman ettik. Onları, birbirinden ayırt etmeyiz. Biz, O'na teslim olanlardanız.” Âl-i İmrân Suresi 84. Ayet
“Hani Biz, Beyt'i insanlar için toplanma yeri ve güvenli bir yer kıldık. “İbrahim'in makamından kendinize bir Salat Yeri edinin.” dedik. İbrahim ve İsmail'den, “Beytimi tavaf edenler, kendilerini adamak amacıyla orda toplananlar, “Rükû ve Secde edenler” için temiz tutun.” diye ahit aldık.” Bakara Suresi 125. Ayet
“Hani bir zamanlar İbrahim, İsmail ile birlikte Beyt'in temellerini yükseltirken: “Ey Rabbimiz! Bunu bizden kabul et; kuşkusuz Sen Semi Alim’sin!” Bakara Suresi 127. Ayet
“Yüce Meclis’i dinleyemezler. Her yandan püskürtülürler.” Saffat suresi 8. Ayet
"Münakaşa ediyorlarken Yüce Meclis hakkında benim hiçbir bilgim olmadı." Sad suresi 69. Ayet
"Dedi ki: “Ey İblis! İki Elim’le Yarattığıma seni Secde etmekten alıkoyan neydi? Böbürlendin mi, yoksa Alin’den (Yüceler) mi oldun?” Sad suresi 75. ayet
Hanif TÜRK