KUR'AN'DAN AYET ÖRNEKLERİ
HanifTÜRK
"KUR'AN'DAN AYET ÖRNEKLERİ"
“Hâ-Mîm!” Ahkâf Suresi 1. Ayet
“Kitab’ın indirilmesi Hakîm Azîz Allah’tandır.” Ahkâf Suresi 2. Ayet
“Arz’ı, Sema’yı, ikisi arasındakileri ancak belirli bir süreliğine ve Hakk ile yarattık. İnkâr edenler uyarıldıkları şeyden yüz çevirirler.” Ahkâf Suresi 3. Ayet
“Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o inkâr edenler; kendilerine gelmiş olan Hakk için, “Bu, apaçık bir büyüdür" diyorlardı.” Ahkâf Suresi 7. Ayet
“De ki: “Rasûller’den bir türedi değilim. Size de, bana da ne yapılır, bilmiyorum. Bana ancak vahyedilene tâbi’ oluyorum. Ben sadece açık bir uyarıcıyım”. Ahkâf Suresi 9. Ayet
“De ki: “Gördünüz mü, eğer Allah katından ise; onu inkâr ettiniz; onun benzerine İsrail’in oğullarından bir şahid şehadet etti; siz büyüklük tasladınız. Allah, Zâlim Kavim’i hidayete eriştirmez.” Ahkâf Suresi 10. Ayet
“O kimse ana-babasına dedi ki: “Öf be size! Bana, yeniden çıkarılacağımı mı vaad ediyorsunuz? Hâlbuki benden önce de Kuşaklar gelip geçti.” Her ikisi de Allah’tan yardım isterler: “Yazıklar olsun sana! İmana gel! Allah’ın vaadi Hakk’tır!” derler. Bunun üzerine der ki: “Bu, İlk Öncekiler’in hikâyelerinden başkası değildir.” Ahkâf Suresi 17. Ayet
“Herkesin yaptıkları işlere göre dereceleri vardır. Onlara, yaptıklarının karşılığı tastamam verilecek ve asla haksızlığa uğratılmayacaktır.” Ahkâf Suresi 19. Ayet
“Ad’ın kardeşini (Hud) hatırlat ki; onun önünden ve ardından nice uyarıcılar gelip geçmişti; hani o, Ahkaf’taki kavmini: "Allah’tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım" diye uyarmıştı.” Ahkâf Suresi 21. Ayet
“İlim, Allah’ın katındadır. Birlikte gönderildiğim şeyi size tebliğ ediyorum; ama ben sizin câhillik eden bir kavim olduğunuzu da görüyorum” dedi.” Ahkâf Suresi 23. Ayet
“Derken, onu kendi vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, "Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur" demişlerdi. Hayır o, kendisi için acele ettiğiniz bir rüzgârdır ki onda acı bir azap vardır.” Ahkâf Suresi 24. Ayet
“Rabb’inin emriyle her şeyi yerle bir ediyor. Meskenleri hariç artık görünmez oldular. Suçlu Kavm’i böyle cezalandırıyoruz.” Ahkâf Suresi 25. Ayet
“Andolsun, Biz çevrenizde bulunan şehirlerden yıkıma uğratmışız ve belki dönerler diye ayetleri çeşitli şekillerde açıklamaktayız.” Ahkâf Suresi 27. Ayet
“Bir grup cinni Kur'an'ı dinlemeleri için sana yönlendirmiştik. Onlar, gelip Kur'an'ı dinlemeye başladıklarında birbirlerine, “sessiz olun, dinleyin.” dediler. Sonra da dinlemeleri bitince kendi halklarını uyarmak için geri döndüler.” Ahkâf Suresi 29. Ayet
“Onlar görmüyorlar mı ki, gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan ölüleri de diriltmeye güç yetireceğini. Oysa gerçekten O, her şeye Kâdir’dir.” Ahkâf Suresi 33. Ayet
“Rasûller’den Azim sahiplerinin sabrettikleri gibi sen de sabret! Onlar için acele etme! Onlar vaad edildikleri şeyi görecekleri gün, sanki Gündüz’den bir saat kaldılar. Bu bir tebliğdir. Fâsık Çıkıp Sapmış Kavim’den başkası mı helâk edilir?” Ahkâf Suresi 35. Ayet
“Allah ve melekleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Salat etmektedir. O, Mü'minlere Rahim’dir.” Ahzab Suresi 43. Ayet
"Gelmiş geçmiş olanların tamamı hakkında Allah'ın sünneti (yasası) budur. Ve Allah'ın sünnetinde asla bir değişiklik bulamazsın." Ahzab suresi 62. Ayet
“Biz O emaneti Sema’ya, Arz’a ve Dağlara sunduk, onlar O’nu yüklenmeye yanaşmadılar, O’ndan korktular da O’nu insan yüklendi, o (insan) cidden çok zalim, çok câhil.” Ahzâb Suresi 72. Ayet
"O ki yarattı ve ‘Tesviye etti’. Alak suresi 2. ayet
"Rahimler’de sizi, nasıl dilerse biçimlendiren O’dur.O Hakîm Azîz’den başka ilah yoktur." Âli İmran suresi 6. ayet
“Orada Zekeriya, Rabb'ine dua etti: “Rabb'im! Bana katından temiz bir nesil bağışla. Kuşkusuz, Sen duayı işitensin.” Âl-i İmrân Suresi 38. Ayet
“O, mihrapta dikilmiş salat ederken, melekler: “Allah, seni Yahya ile müjdeliyor, O, Allah'tan gelen kelimeyi tasdik eden, toplumuna öncülük yapan, kendisine sahip olan, iyilerden bir nebi olacak.” diye seslendiler.” Âl-i İmrân Suresi 39. Ayet
“İsa, onların küfrünü sezince: “Bana, Allah yolunda kim yardımcı olacak?” dedi. Havariler: “Biz Allah'ın yardımcılarıyız, Allah'a iman ettik, bizim Müslümanlığımıza şahit ol.” dediler.” Âl-i İmrân Suresi 52. Ayet
“Sana gelen ilimden sonra, her kim seninle tartışmaya girerse, onlara de ki: “Gelin çocuklarımızı ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra da içtenlikle Allah'ın lanetinin yalancıların üzerine olmasını dileyelim.” Âl-i İmrân Suresi 61. Ayet (Hz. Muhammed Ali Fatma Hasan Hüseyin)
“O ayaktayken Mihrap’ta Salat ediyordu; Melekler O'na seslendi: “Allah, sana Salihler’den bir Nebiyy, nefsine hâkim, Seyyid ve Allah’tan bir Kelime’yi tasdik edici olarak Yahya’yı müjdeliyor”. Ali İmran Suresi 62. Ayet
"İbrahim ne Yahudi ne Nasrâni’ydi.O müslim bir Hanif ‘di ve müşriklerden olmamıştı." Âli İmran suresi 67. ayet
"İbrahim’e İnsanlar’ın en yakını, ona tâbi olanlar, bu Nebi ve iman edenlerdir. Allah Müminler’in velisidir." Âli İmran suresi 68. ayet
"Hayır, her kim ahdine vefa eder ve korunursa şüphe yok ki Allah O Muttakiler’i sever." Âli İmran suresi 76. Ayet
“İmân ettikten, Resûl'ün Hakk olduğuna tanıklık ettikten ve kendilerine apaçık kanıtlar geldikten sonra, inkâr eden bir kavme Allah nasıl doğru yolu gösterir? Allah, zalim halka doğru yolu göstermez.” Âl-i İmrân Suresi 86. Ayet
"De ki: “Allah doğru söyledi. Öyle ise Hanif olarak İbrahim'in milletine tabi olun. O müşriklerden değildi.” Âli İmran suresi 95. ayet
“Hani, Melekler dedi: “Ey Meryem! Allah, seni kendisinden bir ‘Kelime’ ile müjdelemektedir. O’nun adı, Dünya ve Âhiret’te Vecîh (Şerefli) olarak Meryem oğlu İsa Mesîh’dir. Hem de Mukarrebîn (Yakınlaştırılmışlar)’dandır’” Ali İmran Suresi 45. Ayet
“De ki: “Allah doğru söyledi. Öyle ise Hanif olarak İbrahim'in Milleti’ne tabi olun. O müşriklerden değildi.” Âli İmran suresi 95. ayet
“Orada açık âyetler, İbrahim’in makamı vardır. Kim oraya girerse güvende olur. Yol bulabilen kimsenin Beyt’i haccetmesi, Allah için İnsanlar’a bir görevdir. Kim de inkâr ederse, gerçekten Allah, Âlemler’den Ğaniyy’dir.” Âl-i İmrân Suresi 97. Ayet
“Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı tutunun ve ayrılığa düşmeyin. Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani bir zamanlar, birbirinize düşmandınız da O'nun kalplerinizi kaynaştırması sayesinde kardeş oldunuz. Ve yine ateş çukurunun tam kıyısında bulunuyorken, sizi ona düşmekten O korudu. İşte Allah ayetlerini böyle açıklıyor ki belki doğru yolu bulursunuz. Âl-i İmrân Suresi 103. Ayet
“Yüzleri ağaranlara gelince, Allah'ın rahmeti içindedirler. Onlar orada Ebedî kalacaklardır.” Âl-i İmrân Suresi 107. Ayet
“İşte İnsanlar için verdiğimiz Misâller! Onları, ancak Bilenler aklediyor.” Ankebut suresi 43. ayet
"And olsun, sizi yarattık; sonra biçimlendirdik! Sonra da Melekler’e: “Âdem için secde edin!” dedik. Secde Edenler’den olmayan İblis dışında, secde ettiler." Araf suresi 11. ayet
“Sana buyurduğum halde, seni secde etmekten alıkoyan nedir?” dedi. “Ben ondan hayırlıyım, beni ateşten onu çamurdan yarattın.” dedi." Araf suresi 12. ayet
"Şüphesiz sizin Rabbiniz, Allah’tır ki; Arz’ı ve Sema’yı altı günde yarattı; sonra Gece’yi Gündüz’e bürüyen ve onu durmadan izleyen Arş’a istivâ etti. O’nun emriyle görevlendirilmiş olarak Yıldızlar’ı da, Kamer’i da, Şems’i de. Dikkat edin! Yaratma ve Emir O’na aittir. Âlemler’in rabbi Allah ne mübarektir!" Araf suresi 54. ayet
“Musa, belirlediğimiz vakit için geldiğinde ve O'nunla Rabb’i konuştuğunda: “Rabbim! Bana göster, sana bakayım!” dedi. “Beni asla göremeyeceksin; ama Dağ’a bak! Yerinde durursa, beni göreceksin” dedi. Rabb’i, Dağ’a tecelli ettiğinde onu toz duman etti. Musa baygın düştü. Ayıldığında: “Sübhan’sın! Sana yöneldim. İnananlar’ın ilkiyim” dedi.” Araf suresi 143. Ayet
Musa, belirlediğimiz buluşma için adamlarından yetmiş kişi seçti. Kendilerini sarsıntı tutunca: “Ey Rabb'im! Dileseydin bunları da beni de daha önce yok ederdin. İçimizdeki birtakım beyinsizler yüzünden bizi yok mu edeceksin? Bu, ancak senin bir sınavındır. Onunla dileyeni sapkınlıkta bırakırsın dileyene de hidayet edersin. Sen bizim velimizsin. Bizi bağışla. Bize merhamet et. Sen ki hayrülgafirînsin. Araf suresi 155. Ayet
“Yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılmış bulacakları Ümmiyy Nebiyy Rasûl’e tabi olanlara! Onlara, Ma’rûf’u’ emrediyor; Münker’den alıkoyuyor; Onlara Temizler’i helal kılıyor; Pisler’i haram kılıyor; Onların üzerinde var olan Demir Halkalar’ı ve ağır yüklerini kaldırıp atıyor. Ona iman eden, arka çıkan, yardım eden, onunla birlikte indirilmiş Nûr’a tabi’ olanlar, işte onlar Kurtulmuşlar’dır”. Araf suresi 157. Ayet
“Kitap'a sımsıkı sarılıp, Salat’ı doğrultanlara gelince; kuşkusuz Biz Muhlisler'in emeklerini zayi etmeyiz.” Araf suresi 170. Ayet
“Hani, senin Rabbin onların zürriyetini Âdem’in zuhûrundan çıkardı; onları nefislerine şahid tuttu: “Sizin rabbiniz değil miyim?” (elestu birabbikum kâlû belâ şehidnâ) “Evet öyle! Şahid olduk” dediler. Kıyamet günü “biz, bundan gâfildik” demeyesiniz!” Araf suresi 172. Ayet
“En güzel isimler (Esmaul Hüsna) Allah'ındır. Öyleyse O'nu, onlarla çağırın. Ona yakışmayan isimlerle çağıran kimseleri bırakın. Onlar, yaptıklarının cezasını görecekler.” Araf suresi 180. Ayet
“O’dur ki sizi bir tek nefisten yarattı, onunla huzur bulması için ondan eşini yaptı. İnsan eşini sardığında (bürüdüğünde) hafif bir yük yüklendi. Onunla bir süre geçti. Ağırlaştığında, Rabb’leri Allah’a: “Eğer bize bir salih verirsen, sana Şükredenler’den oluruz” diye dua ettiler.” Araf suresi 189. Ayet
“Bu Kitap, Mutlak Gerçeğin ta kendisidir. O, Muttakiler için Hidâyet’tir.” Bakara suresi 2. Ayet
"Onlar; gayba inanırlar, salât ederler ve verdiğimiz rızıktan infak ederler." Bakara suresi 3. Ayet
"Onlar ki O’nun mîsâkından (bağlılık sözü) sonra Allah’ın ahdini bozuyorlar. Allah’ın birleştirilmesini emrettiğini koparıyorlar. Arz’da bozgunculuk yapıyorlar. İşte onlar Hüsrâna Düşenler’dir." Bakara suresi 27. ayet
“Allah, Âdem'e bütün isimleri öğretti. Sonra onları meleklere sunup: Eğer doğru söyleyenlerden iseniz bunların isimlerini bana bildirin.” dedi." Bakara suresi 31. Ayet
"Allah: “Ey Âdem! Bunların isimlerini onlara bildir.” dedi. Âdem isimleri onlara bildirince, Allah meleklere: “Sema’nın ve Arz’ın Gaybını Ben bilirim; Ben, sizin açıkladıklarınızı da içinizde gizlediklerinizi de bilirim, dememiş miydim?” dedi. Bakara suresi 33. Ayet
Hani, Melekler’e dedik: “Âdem’e secde edin!”. Hemen secde ettiler; ancak İblîs kaçındı, kibirlendi , Kafirler’den oldu. Bakara suresi 34. Ayet
“Derken, Âdem rabbinden kelimeler aldı; Tevbesini kabul etti. Gerçekten O, Rahîm Tevvâb’dır.” Bakara suresi 37. Ayet
“Hepiniz oradan inin dedik. Ben'den bir Hidayet geldiğinde kim hidayetime uyarsa, artık onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” Bakara suresi 38. Ayet
“Hani siz: “Ey Musa! Allah'ı açıkça görmedikçe sana asla inanmayız.” demiştiniz de o an, bakıp dururken, sizi yıldırım gürültüsü (Saika) yakalamıştı.” Bakara Suresi 55. Ayet
“Hani: “Şu şehre girin, orada dilediğinizden bol bol yiyin. O kapıdan secde ederek girin. Ve “bizi bağışla” deyin ki Biz de hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanlara daha fazlasını vereceğiz.” demiştik. Bakara Suresi 58. Ayet
Hani, Musa kavmine:“Allah size, bir Bakara boğazlayıp kesmenizi emrediyor” dedi. “Bizi alay konusu mu ediniyorsun?” dediler. “Câhiller’den olmaktan Allah’a sığınırım” dedi. Bakara suresi 67. Ayet
“Rabbine bizim için dua et; o nedir, bize açıklasın!” dediler. “O söylüyor ki bu, ne yaşlı, ne körpe, ikisi arası dinç bir sığırdır. Ne emrediliyorsa yapın!” dedi. Bakara suresi 68. Ayet
“Rabbine bizim için dua et; onun rengi nedir, bize açıklasın!” dediler. “O söylüyor ki bu, sapsarı bir sığırdır, rengi parlaktır, bakanlara sevinç verir” dedi. Bakara suresi 69. Ayet
“Rabbine bizim için dua et; o nedir, bize açıklasın! Bize göre Sığırlar birbirine benziyor. Biz, Allah dilediyse, elbette hidayete ermişizdir” dediler. Bakara suresi 70. Ayet
“O söylüyor ki bu, ne koşulup Arazi sürer, ne Ekin sular; salma bir sığır, lekesi olmayan kusursuzdur” dedi. “Şimdi Hakk’ı getirdin” dediler. Derken, onu kestiler. Az kalsın yapmıyorlardı. Bakara suresi 71. Ayet
Bunun bir kısmıyla ona vurun!” dedik. Allah, Ölüler’i işte böyle diriltiyor, size âyetlerini gösteriyor. Umulur ki akledersiniz. Bakara suresi 73. Ayet
“Kim Allah’a, O’nun meleklerine, O’nun Rasûllerine, Cebrail’e ve Mikâil’e düşman olursa, şüphesiz Allah, Kâfirler için düşmandır.” Bakara suresi 98. Ayet
“Ve onlar, Süleyman'ın sahip olduğu güç konusunda şeytanların uydurdukları şeylere uydular. Oysa Süleyman küfre girmedi. Ancak insanlara büyü yapmayı öğreten şeytanlar küfre girdi; Babil'deki Harut, Marut adlı iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. Hatta bu iki melek: “biz ancak bir imtihan için gönderildik sakın sihir yapmayın. Biz fitneyiz, sakın kâfir olma!” demedikçe, hiç kimseye bir şey öğretmiyorlardı. Fakat onlar, o ikisinden karı ile kocanın arasını açacak şeyler öğrenmeye çalışıyorlardı. Ancak, Allah'ın izni olmadıkça bu şeyle hiç kimseye zarar veremezler. Onlar, kendilerine bir faydası olmayan, sadece zarar verecek şeyleri öğreniyorlardı. Hâlbuki onlar, büyü ile uğraşanların ahirette bir nasiplerinin olmayacağını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür. Keşke bilselerdi.” Bakara Suresi 102. Ayet
“Hani Biz, Beyt'i insanlar için toplanma yeri ve güvenli bir yer kıldık. “İbrahim'in makamından kendinize bir Salât yeri edinin.” dedik. İbrahim ve İsmail'den, “Beytim'i tavaf edenler, kendilerini adamak amacıyla orda toplananlar, “Rükû ve Secde edenler” için temiz tutun.” diye ahit aldık.” Bakara Suresi 125. Ayet
“İbrahim'in milletinden, kendini bilmezlerden başka kim yüz çevirir? Ant olsun O’nu dünyada Biz seçtik; o, ahirette de salihler arasında yer alacaktır.” Bakara suresi 130. Ayet
"Hani, ona rabbi: “Teslim ol!” dedi.“Âlemler’in rabbine teslim oldum” dedi." Bakara suresi 131. ayet
“Bir de: “Yahudî veya Nasrâni olun ki doğru yola erişesiniz!” dediler. De ki: “Evet! İbrahim’in Hanîf Milleti olmak üzere! O Müşrikler’den değildi”. Bakara suresi 135. Ayet
“Allah’ın boyası! Boya bakımından Allah’tan daha güzel kim vardır? Biz sadece O’na kulluk etmekteyiz.” Bakara suresi 138. Ayet
“Onlara Nebiyy’leri: “Gerçekten Allah, size Melik olarak Tâlût’u seçip gönderdi” dedi. “Biz Mülk’e ondan daha çok hak sahibi iken, ona Mal’dan genişlik verilmemiş iken, üzerimizde Mülk nasıl onun olabilir?" dediler. Dedi ki: “Allah, O'nu eleyerek seçti; O’na İlim’de ve Cisim’de üstünlük verdi. Dileyeceği kimseye mülkünü Allah veriyor. Allah bilen Vâsi’dir”. Bakara Suresi 247. Ayet
"Peygamberleri onlara şunu da söylemişdi: Haberiniz olsun onun melikliğinin alâmeti size o Tabutun gelmesi olacaktır, ki onda Rabbinizden bir Sekîne ve Musa ve Harun ailesinden bir bakiyye vardır, onu Melekler getirecektir, elbette bunda size açık bir işaret vardır, eğer mü'minlerseniz." Bakara suresi 248. Ayet
“Tâlût, Ordular ile birlikte ayrıldığında: “Allah, sizi bir nehir ile sınamaktadır. Ondan kim içtiyse, benden değildir. Eliyle bir avuç alan hariç, kim ondan doymadıysa , şüphesiz o, bendendir” dedi. Onların birazı hariç ondan içtiler. Tâlût ve onunla birlikte inanmış olanlar onu geçtiğinde: “Câlût’a ve ordularına karşı Bugün yeterli gücümüz yok” dediler. Allah’ın huzuruna varacaklarını kesin bilenler: “Nice az gruplar, Allah’ın izniyle kalabalık gruplara galip geldi. Allah Sabredenler’le birliktedir” dedi.” Bakara Suresi 249. Ayet
“Kendisinden başka İlah olmayan, Kayyûm Hayy Allah! O’nu ne uyku alır, ne uyuklama! Arz ve Sema’dakiler O’nundur. O’nun izniyle olan hariç, kim O’nun katında Şefaat edebilir? Onların ellerindekileri şeyleri ve arkalarındaki şeyleri biliyor. Dilediği şeyler dışında, O’nun İlmi’nden bir şeyi ihata edemezler. O’nun kürsüsü Arz’ı, Sema’yı kaplamıştır; bu ikisini tutup korumak O’na ağır gelmez. Azîm Aliyy de O’dur.” Bakara Suresi 255. Ayet
“Dinde zorlama yoktur. Artık, doğru olan yanlış olandan kesin olarak ayrılmıştır. Kim tâğûtu¹ reddedip, Allah'a inanırsa, kuşkusuz ki kopması mümkün olmayan en sağlam kulpa tutunmuş olur. Allah, Semî Alîm’dir.” Bakara Suresi 256. Ayet
“Hani bir zamanlar İbrahim: “Ey Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster.” demişti. Allah: “İnanmıyor musun?” deyince; İbrahim: “Hayır, inanıyorum; ancak kalbimin görerek emin olmasını istiyorum.” dedi. Allah: “Kuşlardan dört tane tut, onları iyice tanı, sonra her dağın başına onlardan bir parça koy, sonra onları kendine çağır, koşarak sana gelecekler.” dedi. Bil ki Allah, Hakîm Azîz’dir”. Bakara suresi 260. ayet
“O Hikmet’i dilediğine verir. Kime Hikmet verilmişse ona pek büyük bir hayır verilmiş demektir. Bunu ancak sağlıklı düşünen akıl sahipleri anlar.” Bakara suresi 269. ayet
“Oysa Allah'a kulluktan ve dini Hanifler olarak O'na has kılmaktan ve salatı goğrultmaktan, zekatı vermekten başka bir şeyle emrolunmadılar. İşte doğru din budur.” Beyyine suresi 5. Ayet
“Levh-i Mahfuz'dadır.” Büruc suresi 22. Ayet
“O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır. “Bugün, yaptıklarınızın karşılığı size verilecektir.” Casiye suresi 28. Ayet
“Ki Onların, Rabbin Elçiliğini hedefine tam ulaştırdıklarını bilsin. Allah, onların katında bulunan şeyleri kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıya bağlamıştır.” Cin Suresi 28. Ayet
“Evet böyle, hem onları iri gözlü hurîlerle eşler kılmışızdır.” Duhan Suresi 54. Ayet
"De ki: “Göklerin ve yerin fıtratını belirleyen; herkesi yedirip içiren, fakat kendisinin yeme ve içmeye ihtiyacı olmayan Allah'tan başkasını mı veli edineceğim?” De ki: “Bana, teslim olanların ilki olmam emredildi ve sakın müşriklerden olma” buyruldu." Enam suresi 14. Ayet
“Gayb’ın anahtarları da O’nun katındadır. Onları O’ndan başkası bilmez. Deniz ve Kara’daki şeyleri de bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yer’in karanlıklarında bir tohum, yaştan ve kurudan ne varsa, açıkça bir kitapta yazılıdır.” Enam suresi 59. ayet
“Sonra onlar, gerçek Hakk Mevlâları olan Allah'a döndürülürler. Dikkat edin, hüküm yalnız O'nundur ve O hesabı çabuk görendir.” Enam suresi 62. ayet
“O, Sema’yı ve Arz’ı Hakk ile yaratandır. "OL!" dediği gün her şey olur. O’nun sözü Hakk’tır. Sura üfleneceği gün mülk O'nundur. Gaybı da şehadete de bilendir. O Hakîm Habîr’dir.” En’âm Suresi 73. Ayet"Bu şekilde İbrâhîm'e Sema’nın ve Arz’ın melekûtunu gösteriyorduk ki yakın idrak edenlerden olsun." Enam suresi 75. ayet
“Ben, Hanîf olarak yüzümü, Arz’ı ve Sema’yı yoktan ilk yaratan’a yönelttim. Ben Müşrikler’den değilim”. Enam suresi 79. Ayet
“İşte bunlar, Allah'ın Hidayet ettikleridir, Onların yoluna uy. De ki: “Ben, buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu ancak, âlemler için bir öğüttür.” En’âm Suresi 90. Ayet
“Ant olsun, sizi ilk yarattığımız gibi yine tek başınıza Biz’e geldiniz. Sizi hayaline daldırdığımız şeyleri arkanızda bıraktınız. Hani! Ortaklarımız sandığınız şefaatçılarınızı yanınızda görmüyoruz. Ant olsun ki, aranızdaki bağlar artık kopmuştur. Umduklarınızın tamamı sizden kaybolup gitmiştir.” Enam suresi 94. ayet
"De ki: Şüphesiz Rabbim beni dosdoğru bir yola hidâyet buyurdu, doğru kalıcı bir dine, başka dinlerden sıyrılıp sâde Hakka özgü Hanif olan İbrâhimin Milletine ki, O hiç bir zaman müşriklerden olmadı." Enam suresi 161. Ayet
“Biz onların kalplerini ve gözlerini çeviririz. Tıpkı ilkin inanmadıkları gibi ve onları Tuğyan’ları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terk ederiz.” Enam suresi 110. ayet
“İşte böyle, aldatmak üzere Söz’ün yaldızlısını birbirine vahyeden, Cin ve İnsan şeytanlarını her Nebiyy için bir düşman kıldık. Senin Rabbin dileseydi, bunu yapmazlardı. Artık onları ve uydurduklarını bırak!” Enam suresi 112. ayet
“Onlar için Rabb’leri katında “Selam Yurdu” vardır. O, işliyor oldukları şeyler sebebiyle onların Veliyy’sidir.” Enam suresi 127. ayet
“De ki: Şüphesiz Rabbim beni dosdoğru bir yola hidâyet buyurdu, doğru kalıcı bir dine, başka dinlerden sıyrılıp sâde Hakka özgü, Hanif olan İbrâhim'in Milleti’ne ki, O hiç bir zaman müşriklerden olmadı.” Enam suresi 161. ayet
“Onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı. Allah, bunu Müminler’i iyi bir sınavla sınava tabi tutmak için yaptı. Kuşkusuz Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir.” Enfâl suresi 17. Ayet
“Beyt’in yanında onların Salatı sadece ıslık çalmak ve alkış tutmaktı. İnkar etmeniz sebebiyle Azab’ı tadın!” Enfâl suresi 35. Ayet
“Ki Allah, Pis olanı Temiz olandan ayırsın, Pis olanları birbirinin üzerine koyup, hepsini bir araya getirsin, sonra Topluca Cehennem'e doldursun. İşte onlar hüsrana uğrayanlardır.” Enfal suresi 37. ayet
“Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz adamlar gönderdik. Bilmezdiyseniz, Zikir Ehli’ne sorun!” Enbiya suresi 7. Ayet
“Ya o küfredenler görmediler mi ki, Sema ve Arz bitişiklerken Biz onları ayırdık, hayatı olan Her Şey'i Su’dan yaptık, hâlâ inanmıyorlar mı?” Enbiya suresi 30. ayet
“Gayb ile Rabb’lerinden çekinenler Saat’den korkup titremektedir.” Enbiya suresi 49. ayet
“And olsun, önceden İbrahim’e Rüşd’ünü verdik! O’nu Bilenler’dendik.” Enbiya suresi 51. ayet
“Dedik ki: “Ey ateş! İbrahim’e serin ve selamet ol!”. Enbiya suresi 69. ayet
“Onları, Buyruklarımızla doğru yolu gösteren İmamlar kıldık. Onlara hayırlar yapmayı, Salat’ı doğrultmayı, zekâtı vermeyi vahyettik. Ve Onlar yalnızca Biz’e kulluk eden kimselerdi.” Enbiya suresi 73. ayet
“Onu Süleyman’a anlattık. Her birine İlim ve Hikmet verdik. Davud ile birlikte tesbih eden Dağlar’ı emrine verdik; Kuşları da! Biz yapmaktaydık.” Enbiya suresi 79. ayet
“Bir de Süleyman için, orada bereketlendirdiğimiz Arz’a doğru şiddetli eserek O’nun Emriyle akıp giden Rüzgârlar’ı (verdik). Biz, Her Şeyi Bilenleriz.” Enbiya suresi 81. ayet
“O gün, kitap sayfalarını dürer gibi Göğü Düreriz. O’nu ilk yarattığımız gibi Yeniden Yaratacağız. Bu Bizim Katımızdan verilmiş bir Söz’dür. Kuşkusuz Sözümüzü yerine getiririz.” Enbiya suresi 104. ayet
“Şüphesiz Biz Zikir'den sonra Zebur'da da, “Hiç şüphesiz yeryüzüne Salih Kullarım varis olacaktır” diye yazdık.” Enbiya suresi 105. Ayet
"Seni de Âlemler’e ancak Rahmet olarak gönderdik." Enbiya suresi 107. Ayet
“Melekler’i ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan; Arz’ın ve Sema’nın Fatır’ı (Yaratan) Allah’a Hamd olsun! Ne dilerse, Yaratma’da ziyadeleştirir. Allah Kadir’dir.” Fâtır suresi 1. ayet
“Yüklü kişi bir başkasının yükünü çekmez. Yükü ağır kişi onu taşımaya çağırsa, yakını bile olsa ondan bir şey taşımaz. Doğrusu, Gayb’de Rabb’lerinden çekinen ve Salat edenleri uyarabilirsin. Kim arınırsa, kendi nefsi için arınır. Dönüş Allah’adır.” Fâtır suresi 18. ayet
“Yeryüzünde büyüklendiler ve kötü planlar yaptılar. Oysa kötü planlar, sahibinden başkasını kuşatmaz. Öyleyse onlar, öncekilerin Sünnetinden başkasını mı gözlüyorlar? Hâlbuki Allah'ın Sünneti’nde (Yasasında) asla bir değişiklik bulamazsın. Allah'ın Sünneti’nde asla bir sapma bulamazsın.” Fâtır suresi 43. ayet
“Eğer Allah, İnsanları kazandıkları sebebiyle yakalasaydı, Arz’ın sırtında hiçbir dâbbe (haraketli) bırakmazdı; ama onları belli bir süreye kadar erteliyor. Onların ecelleri geldiği zaman, gerçekten Allah, Basîr'd.” Fâtır suresi 45. Ayet
"Allahın Rahim olan Rahman ismi B‘dir. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’adır. Rahim olan Rahman’dır O." Fatiha suresi 1,2,3. Ayet
“Rabb'in emri geldiği ve Melekler Saf saf dizildiği zaman.” Fecr suresi 22. ayet
“İmanlarına iman katmaları için, Müminlerin kalplerine Sekîne indiren O’dur. Arz’ın ve Sema’nın orduları Allah’ındır. Allah Hakîm, Alîm’dir.” Fetih suresi 4. ayet
“Arz’ın ve Sema’nın orduları Allah’ındır. Allah Hakîm Azîz olandır.” Fetih suresi 7. ayet
“Sana biat edenler, aslında Allah'a biat etmişlerdir. Allah'ın eli onların eli üzerindedir. Kim cayarsa, doğrusu kendi nefsi aleyhine cayar. Kim de Allah’a ahit (söz) verdiği şeye bağlı kalırsa, ona çok büyük bir ecir (ödül) verecektir.” Fetih suresi 10. ayet
“Allah, Müminlerden razı oldu; Ağaç’ın altında sana biat ettiklerinde kalplerindeki şeyi bilip üzerlerine Sekine indirdi. Onlara yakın bir fetih de isabet ettirdi.” Fetih suresi 18. ayet
“Bu Allah'ın öteden beri süregelen Sünnetidir (Yasası). Allah'ın Sünneti’nde asla bir değişiklik bulamazsın.” Fetih suresi 23. ayet
“O küfredenler, küçük görme ve cahiliye bağnazlığını kalplerinde taşıyorlardı. Allah da Resûlünün ve inananların üzerine Sekine’sini indirdi; onlara Takva sözcüğünü ilzam etti. Halbuki buna en çok hak sahibiydiler; bunun ehliydiler. Allah Alîm’dir.” Fetih suresi 26. ayet
“Bütünüyle Din üzerinde O’na arka çıkması için Rasûlünü Hakk Din’i ve Hidayet ile gönderen O’dur. Şahid olarak Allah yeter.” Fetih suresi 28. ayet
“İşte o gün Gerçek Mülk Rahmân’ındır. Kâfirler için pek zorlu bir gündür.” Furkan suresi 26. Ayet
“Muhammed, Allah'ın Resûlüdür. Onunla beraber olanlar, gerçeği yalanlayan nankörlere karşı sert, birbirlerine çok merhametlidirler. Onları; rükû ederken, secde ederken ve Allah'tan bağışlanma ve hoşnutluk isterlerken görürsün. Onların belirtileri, yüzlerindeki secde izleridir. İşte bunlar, onların Tevrat'taki örnekleridir. İncil'deki örnekleri de filizini yarıp çıkaran, sonra onu güçlendirerek kalınlaşıp, gövdesi üzerinde yükselen ekin gibidir. Bu, ekincilerin hoşuna gider. Allah, gerçeği yalanlayan nankörlere, onlarla üzüntü vermektedir. Allah, inanıp salihatı yapan kimselere bağışlanma ve büyük bir ödül sözü vermiştir.” Fetih Suresi 29. Ayet
“Rabb'inin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? Dileseydi onu sabit kılardı. Sonra da Şems'i O’na yol gösterici yaptık.” Furkân Suresi 45. Ayet
“O; Sema’yı ,Arz’ı ve ikisinin arasındakileri altı günde yarattı. Sonra Arş üzerine istiva etti. O, Rahmân'dır. Öyleyse Habîr olandan iste.” Furkan suresi 59. Ayet
“Onlara: “Rahmana secde edin” denildiği zaman, “Rahman da neymiş? Biz Senin bize emrettiğine mi secde edecekmişiz?” derler ve onların nefretini arttırıverir.” Furkân Suresi 60. Ayet
“Yeryüzü’nde alçak gönüllü yürüyen Rahman’ın kulları, onlara Cahiller sözlü sataştıkları zaman “Selam!” dediler.” Furkan suresi 63. ayet
“İşte onlar, sabrettikleri sebebiyle Yüksek Makamlar ile ödüllendirilir. Orada “Tahiyyet (Birlik) ve Selamlama ile karşılanırlar.” Furkan suresi 75. Ayet
“O gün öyle yüzler de vardır ki, nîmetler içerisinde ışıl ışıl parlayacak.” Gaşiye suresi 8. Ayet
“Orada boş bir söz işitmezsin”. Gaşiye suresi 11. Ayet
“Ey İnsanlar! Rabbinizden sakınıp korunun! Saat’in zelzelesi (depremi), çok büyük bir şeydir.” Hac suresi 1. Ayet
“O’nu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirdiğinden geçer. Ve her hamile kadın çocuğunu düşürür. İnsanları hep sarhoş görürsün, halbuki sarhoş değillerdir. Allah'ın azabı şiddetlidir (Şedid).” Hac suresi 2. Ayet
“İnsanlardan kimseler de vardır. Allah hakkında ilmi olmaksızın tartışmaya girer de her kaypak (dönek) Şeytanın ardına düşer.” Hac suresi 3. Ayet
“Ey İnsanlar! Öldükten Sonra Yeniden Diriltilişten kuşku içindeyseniz, Biz, sizi Toprak’tan, sonra Nutfe’den , sonra Alaka’dan, sonra sureti belli belirsiz bir Mudga’dan yarattık. Belirli bir ecele kadar dilediğimiz müddet rahimlerde durduruyoruz da sonra sizi bir bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da kuvvetinize kavuşmanız için. Bununla beraber içinizden kimisi vefat ettiriliyor, yine içinizden kimisi de biraz ilimden sonra bir şey hatırlamasın diye ömrünüzün Erzeli’ne doğru geri gönderiliyor, Arzı da görürsün sönmüş kül halinde, derken üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır da her dilber çiftten bitkiler bitirir.” Hac Suresi 5. Ayet
“İşte bu, Allah’ın Hakk olması; O’nun, Ölüler’i diriltmesi ve O’nun, her şeye kadir olması sebebiyledir.” Hac suresi 6. ayet
“Görmedin mi; Semadaki ve Arzdaki kimseler, Şems, Kamer, Yıldızlar, Dağlar, Ağaçlar, Hareketliler (Dâbbe) ve İnsanlar’dan pek çok kişi Allah’a secde ediyorlar. Pek çok kişiye de Azap hak oldu. Allah kimi yoksun bırakırsa, ona hiçbir ikram edecek kimse yoktur. Allah, ne dilerse yapar.” Hac suresi 18. ayet
“Sonra Kirlerini atıp gidersinler, adaklarını yerine getirsinler. Beyt-il Atik’i tavaf etsinler.” Hac suresi 29. ayet
“O’na şirk koşmuşların dışında Allah için Hanîfler olmak üzere! Kim de Allah’a şirk koşarsa, sanki Gök’ten düşmüş şey gibidir; onu Kuşlar kapışır veya Rüzgâr çukur bir yere savurup atar.” Hac suresi 31. ayet
“Hakk’ın Zat’ı ,Allah’tır. O’ndan başka davet ettikleri ise hep bâtıldır ve Allah Aliyy Kebîr'dir.” Hac suresi 62. ayet
“Allah'ın, Sema’da ve Arz’da olanların hepsini bilmekte olduğunu bilmiyor musun? Gerçekten bunlar bir Kitap’tadır. Hiç şüphesiz bu, Allah için pek kolaydır.” Hac suresi 70. Ayet
"O’nun gerçek cihadıyla Allah (yolun)da cihad edin! Sizi O eleyerek seçti. Size Din’de hiçbir zorluk yapmadı; Babanız İbrahim’in milleti olmak üzere! Rasûl size şahid olsun, siz de İnsanlar’a şahidler olasınız diye hem önceden ve hem de bu Kur’ân’da sizi “Müslümanlar” olarak O adlandırdı. Salat’ı doğrultun, Zekât’ı verin! Allah’a tutunun! O sizin Mevlânızdır. O ne güzel Mevlâ, ne güzel Nasîr’dir." Hac suresi 78. Ayet
“O, Evvel'dir ve Âhir'dir; Zahir'dir, Batın'dır. Ve O, Alim'dir.” Hadîd Suresi 3. Ayet
“O, Sema’yı ,Arz’ı altı günde yarattı. Sonra arşa istiva etti. Arz’a gireni de ondan çıkanı da Sema’dan ineni de Sema’ya yükseleni de bilir. Ve nerede olursanız olun, O, sizinle beraberdir. Allah Basir’dir.” Hadid suresi 4. ayet
“Erkek ve kadın Münafıklar’ın, iman edenlere: “Bize bakın da nûrunuzdan yararlanalım!” diyeceği gün: “ Gerinize dönün, bir nûr arayın!” denir. Onların arasına kapısı olan bir sur çekilir. Onun görünmez iç tarafında Rahmet; görünür dış tarafında Azap vardır.” Hadid suresi 13. ayet
“And olsun, Rasûllerimizi Beyyineler ile gönderdik! İnsanlar Tam Adalet ile uygulasınlar diye onlarla birlikte Mîzân’ı ve Kitab’ı indirdik. İçinde İnsanlar’a yararlı şeyler ve şiddetli bir sertlik bulunan Demir’i de indirdik. Allah da O’na ve O’nun Rasûlüne Gayb ile yardım edenleri bilsin! Allah, Azîz Kaviyy’dir.” Hadid suresi 25. Ayet
“Melekler ise O’nun çevresi üzerindedir. O gün, Rabbinin Arş’ını sekiz melek taşıyacaktır.” Hakka suresi 17. ayet
"Güzel İsimler kendisinin olan, Müsavvir Bâri’ Hâlik Allah O’dur. Arz ve Sema’daki şeyler O’nu tesbih ediyor. Hakîm Azîz de O’dur." Haşr suresi 24. ayet
“Biz, hiçbir kenti, bilinen bir kitabı olmaksızın helak etmedik.” Hicr suresi 4. ayet
“Zikr’i gerçekten Biz indirdik; O’nu elbette Biz korumaktayız.” Hicr suresi 9. ayet
“Sadece Biz diriltir ve Biz öldürürüz. Ve Varis olan da Biziz.” Hicr suresi 23. ayet
“And olsun, İnsan’ı Salsâlin’den, Mesnûn balçıktan yarattık!” Hicr suresi 26. ayet
Onu biçimlendirip ve O'na Ruhum’dan üflediğimde, hemen O’na secde edin!” Hicr suresi 29. ayet
“İblis: “Ben; salsâlinden, dönüşüme uğramış bir balçıktan yarattığın bir beşere, secde etmem” dedi.” Hicr suresi 33. ayet
“Sabahladıklarında onları O Ses (Sayha) yakaladı.” Hicr suresi 83. ayet
“And olsun, sana Çok Büyük Kur’ân’ı ve İki Yedi’yi (Mine-lmeśânî) verdik!” Hicr suresi 87. Ayet
“Yeryüzünde rızkı Allah'a ait olmayan hiçbir canlı yoktur. O, onların karar kıldıkları yerleri de emaneten durdukları yerleri de bilir. Tümü Apaçık Bir Kitap’tadır.” Hud suresi 6. ayet
“Sema’yı ve Arz’ı altı günde yaratan O'dur. Daha önce Arşı su üzerindeydi. Sizi yaratması, hanginizin iyi şeyler yapacağını sınav yapmak içindir. Eğer gerçeği yalanlayan nankörlere: “Gerçekten siz, öldükten sonra diriltilecekseniz.” desen, “Bu ancak apaçık bir büyüdür.” diyecekler.” Hud suresi 7. ayet
“Dağlar gibi dalgalar içinde onlarla birlikte o da akıp gidiyordu. Nûh bir kenara çekilmiş bulunan oğluna: “Oğulcuğum! Bizimle birlikte bin! Kâfirler’le birlikte olma!” diye seslendi.” Hud suresi 42. ayet
“Ey Nûh! Sana ve seninle birlikte olan ümmetlere bereketler ve Biz’den Selam ile in! Ümmetler ki onları geçindireceğiz; sonra bizden onlara acı veren bir azap dokunacaktır” denildi. Hud suresi 48. ayet
“And olsun, Biz’im elçilerimiz Müjde ile İbrahim’e geldi. “Selam!” dediler. İbrahim: “Selam!” dedi. Tez elden, “kızarmış bir dana” getirmekte gecikmedi.” Hud suresi 69. ayet
“Ey Şuayb! Mallarımızda dileyeceğimiz şeyleri yapmamızı veya atalarımızın kulluk ettiği şeyleri terk etmemizi, sana senin Salat’ın mı emrediyor? Sen, elbette Reşid Halim’sin dediler.” Hûd suresi 87. ayet
“Biz’im emrimiz geldiğinde bizden bir rahmetle Şuayb’i ve onunla birlikte inanmış olanları kurtardık. Zulmetmiş olanları O Ses (Sayha) yakaladı. Yurtlarında cansız olarak yığılıp kaldılar.” Hûd suresi 94. ayet
“Sana bunlarda Müminler için hatırlatmalar, uyarı ve Hakk geldi”. Hûd suresi 120. ayet
"Resulleri dedi ki: “Sema’ya ve Arz’a belli bir Fıtrat veren, sizi, suçlarınızı bağışlamak için çağıran ve belirlenmiş bir Ecele kadar sizi erteleyen Allah hakkında mı kuşkudasınız?” Dediler: “Siz de ancak bizim gibi sadece bir Beşersiniz. Atalarımızın kulluk ettiklerinden bizi çevirmek istiyorsunuz. Öyleyse açık Bir Sultan getirin!”. İbrahim suresi 10. Ayet
“Ne zaman ki hüküm gerçekleşti, şeytan onlara: “Şüphesiz ki Allah'ın vaktiyle yaptığı uyarıların hepsi gerçekleşti. Ben de size vadettim. Benim verdiğim sözler ise boş çıktı. Zaten benim size karşı zorlayıcı bir gücüm¹ yoktu. Ben size sadece çağrıda bulundum siz de kendiliğinizden çağrıma uydunuz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Gerçekten ben, daha önce beni Allah'a ortak koşmanızı da yok saymıştım.” dedi. Zalimlerin hakkı acı bir azaptır. İbrahim Suresi 22. Ayet
“De ki, O Allah Ehad’dır. Allah Samed’dir. Doğurmadı ve doğurulmadı. O’nun Birliğine denk yoktur.” (İhlas suresi 1,2,3,4. ayet)
“Ölümsüz gençler aralarında dolaşırlar. Onları gördüğünde, saçılmış inciler sanırsın.” İnsan Suresi 19. Ayet
“Dolunaylaştığı zaman Ay’a!” İnşikak suresi 18. Ayet
“Göğsünü açıp genişletmedik mi?” İnşirâh Suresi 1. Ayet
“O sübhandır. Kulunu, Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya bir gece yürüttü. Ona ayetlerimizi göstermek için. Kuşkusuz O, Semî Basîr’dir.” İsrâ Suresi 1. Ayet
“Onu fıkıh ederler diye kalblerinin üzerine kabuk örtüler, kulaklarının içine de işitme ağırlığı yaptık. Kur’an’da Rabbini birleyerek andığın zaman nefretle arkalarına döndüler.” İsrâ suresi 46. ayet
“De ki: muhakkak, ister taş olun ister demir isterse gönlünüzde büyüyen her hangi bir halk, o halde bizi kim iade edebilir? Diyecekler, sizi, de: ilk defa yaratmış olan kudret sahibi, o vakit sana başlarını sallıyacaklar da “Ne vakit o?” Diyecekler, de ki “Yakın olması mümkündür.” İsrâ Suresi 51. Ayet
“Hiçbir şehir yoktur ki biz, Kıyamet Günü’nden önce orayı helâk edecek veya şiddetli bir azap ile cezalandıracak olmayalım. Bu, Kitap’da satır satır yazılmıştır.” İsrâ suresi 58. ayet
"Hani Biz meleklere, “Âdem'e secde edin.” dediğimiz zaman, iblis hariç hepsi secde etti. İblis, “Ben, çamurdan yarattığın kimseye mi secde edeceğim?” dedi." İsra suresi 61. Ayet
"Benim kullarım üzerinde senin bir Sultan’ın yoktur". Vekîl olarak senin Rabbin yeter”. İsrâ suresi 65. Ayet
“O gün, bütün insanları İmamlarıyla çağırırız. O gün kimin Kitabı sağından verilirse, işte onlar kendi kitaplarını okurlar ve tüy kadar haksızlığa uğratılmazlar.” İsrâ Suresi 71. Ayet
“O zaman sana Hayat’ın ve Ölüm’ün katmerlisini tattırırdık. Sonra bize karşı sana bir yardım edici de bulamazdın.” İsrâ suresi 75. ayet
"Senden önce de gönderdiğimiz resullerimize uyguladığımız sünnetimiz budur. Bizim sünnetimizde bir değişiklik bulamazsın." İsra suresi 77. Ayet
“Sana özgü nafile olarak gecenin bir kısmında O’nunla uyan. Umulur ki Rabb'in seni Makâm-ı Mahmûd’a (Mahmud Makamı) ulaştırır.” İsra suresi 79. Ayet
“Bir de sana Ruhtan soruyorlar. De ki: Ruh Rabbimin emrindendir ve size İlimden ancak az bir şey verilmiştir.” İsrâ Suresi 85. Ayet
“Yahut senin altından bir evin olsun, Yahut Semaya çıkasın, ona çıktığına da aslâ inanmayız tâ ki üzerimize okuyacağımız bir mektup indiresin, de ki: “sübhanallah ben ancak beşer bir Resulüm.” İsrâ Suresi 93. Ayet
"De ki: “İster Allah diye çağırın ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın en güzel isimler O'nundur. Salatında sesini ne fazla yükselt ne de fazla kıs. Bu ikisi arasında bir yol tut." İsra suresi 110. Ayet
“Biz, onu KADR gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sana bildiren nedir? Kadr gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh , O’nda Rabb'lerinin izniyle her bir emir için iner de inerler. “Selâm”dır. O Fecr’in doğuşuna kadardır.” Kadir suresi 1,2,3,4,5. Ayet
“Gayb ile Rahmân’dan çekinmiş, yönelen bir kalb ile gelmiş kimseler için!” Kâf suresi 33. ayet
“O gün sayhayı Hakk ile duyarlar, iste bu çıkış günüdür.” Kâf Suresi 42. Ayet
“Biz, gerçekten Biz hayat veriyoruz, öldürüyoruz. Gidip Varış da Biz’edir.” Kâf suresi 43. ayet
“O gün incikten çıkılır (açılır) ve secdeye davet edilirler; fakat güç getiremezler.” Kalem Suresi 42. Ayet
“Biz, onların üzerine O Ses (Sayha) gönderdik; Deve Çobanı’nın çırpısı gibi oldular.” Kamer suresi 31. Ayet
“Allah ile birlikte bir başka ilaha yalvarma! O’ndan başka ilah yoktur. O’nun veçhesinden (Yüzü) başka her şey yok olacaktır. Hüküm O’nundur. O’na döndürüleceksiniz.” Kasas Suresi 88. Ayet
“Biz gerçekten üzerinde olanları kupkuru çorak bir toprak kılıcılarız.” Kehf suresi 8. ayet
“Kehf’in (Mağara) içinde onları kulakları üzeri sayılı yıllarca derin uykuya daldırdık.” Kehf suresi 11. ayet
“Uyumuşlar iken onları uyanık sayarsın. Onları Sağ’lı ve Sol’lu döndürüyorduk. Onların köpeği girişte ön ayaklarını uzatmıştır. Onlara yakından bakıp görseydin, elbette, onlardan ürküntüye kapılardın, geri dönüp kaçardın.” Kehf suresi 18. ayet
“Üç kişidir; onların dördüncüsü köpekleridir” diyecekler. Kafadan atarak: “Beştir; altıncısı köpekleridir” diyorlar.” Yedidir ve onların sekizincisi köpekleridir” diyorlar. De ki: “Onların sayısını Rabbim çok iyi bilir. Onları az kişiden başkası bilmez”. Zahirî görünenler dışında bunlar hakkında tartışma!Onlardan hiçbirine görüş sorma!” Kehf suresi 22. ayet
“İşte Allah’ın velayeti Hakk’ındır. O, sevap da en hayırlı, Ukbâ (sonsuz hayat) da en hayırlıdır.” Kehf suresi 44. ayet
“Saf saf halinde senin Rabbine sunuldular. And olsun, ilk defa sizi yarattığımız gibi yine bize geldiniz! Oysa sizin için Mevid (vaad edilmiş) bir süre kılmayacağımızı ileri sürmüştünüz.” Kehf suresi 48. ayet
“Hani, Melekler’e: “Âdem’e secde edin!” dedik. İblis’den başka hepsi secde etti. O Cin’den idi; kendi Rabbinin emrinden çıktı. Onlar sizin için düşman iken, Benim yanım sıra, onu ve soyunu evliya mı ediniyorsunuz? Zâlimler için ne kötü bir bedel (tebdil)!” Kehf suresi 50. ayet
“Orada Ledünnümüz’den (Ledün ilmimizden) kendisine ilim öğrettiğimiz, katımızdan rahmet verdiğimiz kullarımızdan bir kul buldular.” Kehf suresi 65. ayet
“Sana Zülkarneyn’i de soruyorlar. De ki: “O’ndan size bir anı okuyacağım”. Kehf suresi 83. ayet
“Nihayet o, Güneş'in battığı yere vardığı zaman, onu koyu bir suda batıyor buldu. Bir de bunun yanında bir halkla karşılaştı. “Ey Zülkarneyn! “Dilersen onları cezalandırırsın, dilersen onlara iyilik edersin.” dedik.” Kehf suresi 86. ayet
“Ey Zülkarneyn! Şüphesiz Ye'cûc ve Me'cûc yeryüzünde fesat çıkaranlardır. Onun için, onlarla bizim aramıza ücreti mukabilinde bir set yap, olmaz mı?” dediler.” Kehf suresi 94. ayet
“Şüphesiz Biz Sana “Kevser”i verdik.” Kevser Suresi 1. Ayet
“İşte bu, Allah’ın Hakk olması, O’ndan başka çağırdıkları şeylerin Bâtıl olması ve Allah’ın Aliyy Kebîr olmasındandır.” Lokman suresi 30. ayet
"Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve sizi “işittik, itaat ettik” dediğiniz vakit bağladığı misakını unutmayın, Allah’tan korkun, çünkü Allah bütün sinelerin hakikatini bilir." Maide suresi 7. Ayet
“Tevrat’tan ellerindekileri onaylayıcı olmak üzere Meryem oğlu İsa’yı, izleri üzeri gönderdik. Ona, Müttakiler için bir uyarı ve hidayet olmak üzere, Tevrat’tan ellerindekileri onaylayıcı olmak üzere, içinde Nûr ve Hidayet bulunan İncil’i verdik.” Mâide Suresi 46. Ayet
“Resul'e indirileni duydukları zaman, Hakk olduğunu anladıklarında gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki: “Ey Rabbimiz! İman ettik, öyleyse bizi Şahitlerle beraber yaz.” Mâide Suresi 83. Ayet
“Allah, “Ey Meryem oğlu İsa! Senin ve annenin üzerinde olan nimetimi hatırla.” Hani seni Kudus'un Rûhu ile desteklemiştim, insanlarla beşikte ve yetişkinlikte konuşuyordun. Ve hani sana Kitap'ı, Hikmet'i, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. Ve hani Ben'im iznimle çamurdan kuş şeklinde bir şey yaratıyordun ve ona üflüyordun, Ben'im iznimle hemen kuş oluyordu; kör olarak doğanı ve abrası Ben'im iznimle iyileştiriyordun. Hani Ben'im iznimle ölüleri çıkarıyordun. Hani İsrailoğulları'nı senden uzaklaştırdım. Hani onlara apaçık beyyinelerle (İşaretler) geldiğinde, onlardan kâfir olanlar, “Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.” dediler.” Mâide Suresi 110. Ayet
“Hani, Havâriler’e: “Bana ve Benim Resûlüme iman edin!” diye vahyettim. “İman ettik. Şahid ol ki biz, müslümanlarız!” dediler.” Mâide Suresi 111. Ayet
“Kâf-Hâ-Yâ-’Ayn-Sâd. Rabb'inin, kulu Zekeriya'ya rahmetinin zikridir. Hani o, Rabbine gizlice seslendiği zaman.” Meryem Suresi 1-3. Ayet
“Ey Yahyâ! Kitap'ı kuvvetle tut.” O henüz çocukken ona hikmet verdik.” Meryem Suresi 12. Ayet
“Onlarla arasına bir perde çektiğinde, Biz ona Ruhumuzu göndermiştik de, o da tam bir insan suretinde görünüvermişti.” Meryem Suresi 17. Ayet
“Doğduğum gün, öleceğim gün ve diriltileceğim gün, Selâm benim üzerimedir.” Meryem Suresi 33. Ayet
“Arz’a ve onun üzerindeki her şeye Biz varis olacağız. Ve onlar, yalnızca Bize döndürülecekler.” Meryem Suresi 40. Ayet
“Babacığım! Şeytan’a tapma! Şeytan, Rahmân’a isyandadır”. Meryem Suresi 44. Ayet
“İşte bunlar, Allah'ın nimetlendirdiği nebilerdendi. Âdem'in neslinden ve Nûh ile birlikte taşıdıklarımızdan ve İbrâhîm ve İsrâîl'in soyundan ve hidayete ilettiğimiz ve seçtiklerimizdendir. Onlara Rahmân'ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.” Meryem Suresi 58. Ayet
“Selam’dan başka orada bir boş söz işitmezler. Akşamleyin ve sabah erken vakitler orada onların rızkı da vardır.” Meryem Suresi 62. Ayet
“Müttakîler’e vaad edilen Cennet’in misâli de, Ateş’te sürekli kalacak, kaynar sıcak su içirilecek, bu yüzden bağırsakları parça parça olacak kimse gibi midir? Orada, bulanık olmayan su ırmakları, tadı değişmeyen süt ırmakları, İçenler’e lezzet veren içecek ırmakları ve saf süzme bal ırmakları vardır. Orada her türlü meyve de, Rabb’lerinden bağışlanma da onlar içindir.” Muhammed Suresi 15. Ayet
“Ey Muhammed! Bil ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Hem kendi günahın için, hem de mümin erkekler ve mümin kadınlar için Allah'tan bağışlanma dile. Allah, sizin gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir.” Muhammed Suresi 19. Ayet
Ant olsun ki, insanı çamurun özünden yarattık. Muminun Suresi 12. Ayet
“Derken, O Ses (Sayha) onları Hakk ile yakaladı. Onları bir süprüntü haline getirdik. Defolup gitti Zâlim Kavim!” Muminun suresi 41. Ayet
“Üzerinde Ondokuz (19) vardır.” Müddessir Suresi 30. Ayet
“Sanki ürkmüş yabani eşekler gibidirler; Aslandan kaçan.” Müddessir Suresi 50,51. Ayet
"Sema’yı yedi tabaka halinde yaratan O'dur. Rahman'ın yaratmasında bir düzensizlik göremezsin. Bak bakalım, bir uygunsuzluk görebilecek misin?" Mülk suresi 3. ayet
“Rabb'imiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık suçlarımızı itiraf ettik. Şimdi bu durumdan kurtulmanın bir yolu var mı?” derler. Mü’min Suresi 11. Ayet
“İşte bu, şu sebepledir ki; Allah’a bir olarak çağırıldığınız zaman inkâr ettiniz; eğer O’na şirk koşulursa, inanıyorsunuz. Artık Hüküm, Aliyy Kebir Allah’ındır.” Mü’min Suresi 12. Ayet
"Cezamızı görünce iman etmeleri onlara bir fayda vermedi. Allah'ın kulları hakkındaki geçmişten bugüne uyguladığı Sünneti (yasası) budur. İşte burada da Kâfirler hüsrana düştü." Mumin suresi 85. Ayet
“Kullarından dileyeceği kimselere Melekler’i, O’nun Emrinden Rûh ile indirir; uyarın diye ki: “Benden başka ilah yoktur; artık benden sakınıp korunun!” Nahl Suresi 2. Ayet
“Onlar, Allah'ın yarattığı şeylerden, herhangi bir şeye bakmazlar mı? Gölgeleri sağ ve sollarında sürünerek Allaha secde ederek döner dolaşır.” Nahl Suresi 48. Ayet
“De ki: “İman edenlerin; imanlarını pekiştirmek, Müslümanlara kılavuz ve müjde olmak üzere, Rabb'inden, Hakk ile o Rûhu'l-Kudus (Kutsal Ruh) indirdi.” Nahl Suresi 102. Ayet
"İbrahim, Hanif olarak Allah'a yönelen bir ümmetti. Ve müşriklerden değildi." Nahl suresi 120. ayet
"Yine sana vahyettik ki; “Hanif olarak İbrahim’in Milleti’ne tabi’ ol!”. Müşrikler’den olmadı." Nahl suresi 123. Ayet
“Orada ne bir boş söz işitirler, ne bir tekzib (yalanlama)!” Nebe Suresi 35. Ayet
“Kuvveti şiddetli (olan) O’na öğretti.” Necm suresi 5. Ayet
“Battığı zaman Yıldız’a And Olsun”. Necm suresi 6. Ayet
“O, Yüce Ufuklar’daydı.” Necm suresi 7. Ayet
“Böylece İki Yay aralığı kadar, hatta Daha Yakın oldu.” Necm Suresi 9. Ayet
“Gördüğünü Fuad(ı) yalanlamadı.” Necm suresi 11. Ayet
“Sidret-ül Müntehâ’nın yanında. O’nun yanında da Cennetül Me’vâ vardır.” Necm suresi 14-15. Ayet
“Göz şaşmadı; sınırı da aşmadı.” Necm suresi 17. Ayet
“Ve doğrusu insana da kendi çabasından başkası yoktur.” Necm suresi 39. Ayet
Ve siz gaflete dalanlarsınız. Necm / 61
"O, Süleyman’dandır. O, şöyledir: ‘Rahîm olan Rahmân Allah’ın ‘B’ Adıyla’". Neml suresi 30. ayet
"Yanında Kitap’tan bilgi olan kimse: “Sen gözünü açıp kapayıncaya kadar sana onu ben getiririm” dedi. Onu yanında yerleşmiş gördüğünde dedi ki: “Bu Rabbimin lütfundandır. ‘Şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü yapacağım’ diye beni deniyor. Kim şükrederse, kendi nefsi için şükreder. Kim de nankörlük ederse, benim rabbim, Ganiyy, Kerim’dir”. Neml suresi 40. ayet
"Allah size, Emanetler’i ehline vermenizi ve İnsanlar arasında hükmettiğiniz zaman Adalet’le hükmetmenizi emrediyor.Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Allah Semî , Basîr’dir." Nisa suresi 5. ayet
“Allah size, Emanetler’i ehline vermenizi ve İnsanlar arasında hükmettiğiniz zaman Adalet’le hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Allah, Semi Basir’dir.” Nisa suresi 58. ayet
"Din bakımından, bir muhsin olduğu halde yüzünü Allah’a teslim etmiş, bir hanîf olarak İbrahim’in milletine uymuş kimseden daha güzel kimdir?Allah İbrahim’i Halîl (dost) edindi." Nisa suresi 125. Ayet
“Biz Allah’ın peygamberi Mesih Meryem oğlu İsa’yı öldürdük” demelerinden dolayı da yaptığımızı yaptık. Halbuki onlar İsa’yı öldürmediler de, asmadılar da. Fakat İsa onlara benzetilmiş idi. Onun hakkında ihtilâf edenler katli hususunda şüphe içindedirler. Onların zanna uymadan başka ona dair hiçbir bilgileri yoktur, İsa’yı yakinen öldürmediler.” Nisâ Suresi 157. Ayet
“Ey Kitap ehli! Dininizde taşkınlık yapmayın! Allah üzerine Hakk’tan başka söylemeyin! Meryem oğlu İsa Mesîh, Allah’ın Rasûlü’dür, O’nun Meryem’e ulaştırdığı Kelimesi’dir / Sözü’dür, O’ndan bir Rûh’tur. Allah’a ve O’nun Rasûllerine iman edin, “üçtür” demeyin! Sizin için en hayırlı olmak üzere vazgeçin! Allah, bir tek ilahtır. Çocuğu olmaktan münezzehdir. Arz ve Semadakiler O’nundur. Vekîl olarak Allah yeter.” Nisa Suresi 171. Ayet
“Allah, Sema’nın ve Arz’ın Nurudur. O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba bir billur içindedir; o billur da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan çıkan yağdan tutuşturulur. Yağı, nerdeyse, kendisine ateş değmese bile ışık verir. Nur üstüne Nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruyla hidayete iletir. Allah insanlara misal verir; Allah, Alim’dir.” (Nur suresi 35. Ayet)
"Bir dayanak olmaksızın gökleri yükselten Allah'tır. Sonra, mutlak gücüyle Şems'i ve Kamer'i koyduğu yasalara bağlı kıldı. Hepsi, belirlenmiş bir ecele doğru akıp gitmektedir. İşleri düzenleyip idare eden O'dur. Âyetleri ayrıntılı olarak açıklamaktadır ki, belki Rabb'inize kavuşacağınıza kesin olarak inanırsınız." Rad suresi 2. ayet
"Misaklarınden sonra Allah'ın ahdini bozanlar; Allah'ın bağlı kalınmasını istediği şeyle bağlarını koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlara lânet vardır ve dünya yurdunun kötü sonu onlarındır." Rad suresi 25. Ayet
“İman edip salih amellerde bulunan kimseler (var ya), ne mutlu bunlara ki; Tuba (ağacı) ve güzel gelecek onlarındır.” Ra’d Suresi 29. Ayet
"İnkâr edenler: “Bir gönderilmiş değilsin” diyorlar. De ki: “Benim ve sizin aranızda şahid olarak Allah ve kendi katında Kitab’ın bilgisi olan kimseler yeter”. Rad suresi 43. ayet
"İnsan’ı yarattı. Ona Beyan’ı öğretti." Rahman suresi 3,4. ayet
“İkrâm ve Celâl sahibi Rabbinin Vechi (yüzü) bâkîdir.” Rahman Suresi 27. Ayet (Ve yebkâ vechu rabbike żû-lcelâli vel-ikrâm)
“Bu Allah’ın va’adidir. Allah, va’adinden geri dönmez, ama İnsanlar’ın çoğu bilmez.” Rum suresi 6. Ayet
“Dünya Hayatı’ndan görüneni biliyorlar. Onlar Âhiret’ten gâfildir.” Rum suresi 7. Ayet
“Kendi nefislerinde düşünmediler mi? Allah, belirli bir süreliğine Semayı, Arzı ve ikisi arasındakileri ancak Hakk ile yarattı. İnsanlar’dan çokları, Rabb’leriyle karşılaşmayı inkâr etmektedir.” Rum suresi 8. Ayet
“Yeryüzü’nde gezmediler mi? Bir baksınlar, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl oldu? Onlardan daha güçlüydüler; Arz’ı işlediler; orayı bunların imar ettiğinden daha çok imar ettiler. Onlara Rasûlleri Beyyineler getirdi. Allah onlara zulmetmiyordu; ama onlar kendilerine zulmediyorlardı.” Rum suresi 9. Ayet
“Sonra onlarla alay ediyorlarken, ‘Allah’ın âyetlerini yalanlamak, kötülükleri yapan kimselerin sonu oldu.” Rum suresi 10. Ayet
“Allah, Yaratma’yı ilk başlatıyor; sonra yineliyor; yine O’na döndürülüyorsunuz.” Rum suresi 11. Ayet
“Saat’in gelip çatacağı gün Mücrimler ümitsiz kalırlar.” Rum suresi 12. Ayet
“Koştukları ortaklardan onlara hiçbir Şefaat eden olmadı. Kendi ortaklarını inkâr etmekteydiler.” Rum suresi 13. Ayet
“Saat’in gelip çatacağı gün, işte o gün fırka fırka ayrılırlar.” Rum suresi 14. Ayet
“İman eden ve Salih Ameller işleyenler artık onlar bir Bahçe’de neşelenirler.” Rum suresi 15. Ayet
“İnkâr etmiş ve Âhireti ve âyetlerimizi yalanlamış olanlara gelince; işte onlar Azap içinde hazır tutulmuşlardır.” Rum suresi 16. Ayet
“Akşamladığınız sırada ve sabahladığınız sırada Allah Sübhan’dır.” Rum suresi 17. Ayet
“Arz’da Sema’da, öğle sırasında, akşamları da Hamd O’na aittir.” Rum suresi 18. Ayet
“Ölü’den Diri’yi çıkarıyor. Diri’den de Ölü’yü çıkarıyor. Arz’ı ölümünden sonra diriltiyor. İşte böyle çıkartılırsınız.” Rum suresi 19. Ayet
“Sizi Toprak’tan yaratması da O’nun âyetlerindendir; sonra siz Beşersiniz; (Yeryüzü’ne) yayılıyorsunuz.” Rum suresi 20. Ayet
"Onlara teskininiz (ısınmanız) için sizin nefislerinizden eşler yaratması da, aranızda Rahmet ve karşılıklı sevgi koyması da O’nun âyetlerindendir. Düşünecek bir kavim için bunda elbette âyetler vardır." Rum suresi 21. Ayet
“Arz’ı ve Sema’yı yaratması da, dillerinizi ve renklerinizi çeşitli yapması da O’nun âyetlerindendir. Bilenler için bunda elbette âyetler vardır.” Rum suresi 22. ayet
“O’nun lütfundan aramanız da, Gündüz ve Geceleyin uyumanız da O’nun âyetlerindendir. İşitecek bir kavim için bunda elbette âyetler vardır.” Rum suresi 23. Ayet
“Korku ve umut vermek üzere size Şimşeği göstermesi de, Sema’dan Su indirmesi de O’nun âyetlerindendir. Arz’ı ölümünden sonra onunla diriltiyor. Akıl edecek bir kavim için bunda elbette âyetler vardır.” Rum suresi 24. Ayet
“O’nun emri ile Arz’ın ve Sema’nın Kıyam etmesi de O’nun ayetlerindendir. Sonra Arz’dan sizi bir Davet ile çağırdığı zaman, o zaman çıkarsınız.” Rum suresi 25. Ayet
“Arz ve Semadaki kimseler O’nundur. Hepsi O’na boyun eğip itaat etmektedir.” Rum suresi 26. Ayet
“Yaratma’yı ilk başlatan, sonra yineleyen O’dur. Bu O’na kolaydır. Arz ve Semalarda En Üstün Misâller O’nundur. Hakîm Azîz de O’dur.” Rum suresi 27. ayet
“Allah size nefislerinizden misâl verdi. Sizi rızıklandırdığımız şeylerde ellerinizin mâlik olduklarından sizin için hiçbir ortak var mı? Siz bunda eşitsiniz; kendi nefislerinizden korktuğunuz gibi onlardan korkuyorsunuz. İşte böyle, akıl edecek bir kavim için ayetleri ayırt ederek iyice açıklıyoruz.” Rum suresi 28. Ayet
“Aksine, zulmeden kimseler bilgisizce nefslerine uydu. Kim Allah’ın şaşırttığı kimseyi hidayete eriştirir? Onlar için hiçbir yardım edecek yoktur.” Rum suresi 29. Ayet
"O halde Hanif olarak dine yüzünü tut. İnsanları, üzerinde yaratmış olduğu Allah'ın fıtratına. Allah'ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan din budur. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar." Rum suresi 30. Ayet
“O’na yönelmiş olarak! O’ndan sakınıp korunun! Salat’ı kılın! Müşrikler’den olmayın!” Rum suresi 31. Ayet
“Dinlerini parçalamış, grup grup olmuş kimselerden de (olmayın)! Her grup kendi yanındakilerle övünmektedir.” Rum suresi 32. Ayet
“İnsanlar’a bir sıkıntı dokunduğu zaman O’na yönelerek Rabb’lerine yalvarırlar.” Rum suresi 33. Ayet
“Yine O’ndan bir rahmet tattırdığı zaman onlardan bir kısmı o zaman Rabb’lerine şirk koşarlar.” Rum suresi 34. Ayet
“Kendilerine verdiğimiz şeylere Nankörlük ederler. İstediğiniz gibi yaşayın bakalım! İleride hakikati göreceksiniz.” Rum suresi 35. Ayet
“Yoksa onlara bir sultan (delil) mi indirdik de o, şirk koşuyor oldukları şeylerle ilgili konuşuyor.” Rum suresi 36. Ayet
“İnsanlar’a rahmet tattırdığımız zaman onunla ferahlanırlar; eğer onlara kendi elleriyle yaptıkları sebebiyle kötülük dokunursa, o zaman umutsuzluğa kapılırlar.” Rum suresi 37. Ayet
“Görmediler mi Allah, dileyeceği kimseler için Rızk’ı genişletiyor; ölçülü veriyor. İnanacak bir kavim için bunda elbette âyetler vardır.” Rum suresi 38. Ayet
“Yakınlığı olana hakkını ver! Miskîn’e de, Yoldakine de! Bu, Allah’ın Vechesini (Yüzü) dileyen kimseler için en hayırlıdır. İşte onlar Kurtulmuşlar’dır.” Rum suresi 39. Ayet
“İnsanlar’ın mallarında artış olması için Ribâ’dan verdiğiniz şeyler Allah katında artmaz. Allah’ın Vechesini (Yüzünü) isteyerek Zekât’tan verdiğiniz şeylere gelince; işte onlar Katlayarak Artanlar’dır.” Rum suresi 40. Ayet
“Allah ki sizi yarattı, sonra rızıklandırdı. Sonra sizi öldürür, sonra diriltir. Koştuğunuz ortaklardan, bunların hiçbirini yapan kimse var mı? O, Sübhan’dır; şirk koşacakları şeylerden uzaktır.” Rum suresi 41. Ayet
“İnsanların kendi yaptıklarından dolayı karada ve denizde fesat ortaya çıktı. Belki akıllarını başlarına alırlar diye yaptıklarının bir kısmı onlara tattırıldı.” Rum suresi 42. Ayet
“De ki: “Yeryüzünde gezin de daha öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakın. Onların çoğu Müşriklerdendi.” Rum suresi 43. Ayet
“Allah’tan onun için geri dönüşün olmadığı bir gün gelmeden önce yüzünü Geçerli Din’e yönelt! İşte o gün ayrışıyorlar.” Rum suresi 44. Ayet
“Kim küfrederse, küfrü kendi aleyhinedir. Kim Salihat’ı yaparsa, onlar kendileri için iyi bir gelecek hazırlamış olurlar.” Rum suresi 45. Ayet
“Bir an bile gecikmesi olmayan bir tek O Ses’den (Sayha) başka beklemiyorlar.” Sad suresi 15. Ayet
“O’nun gücünü pekiştirdik. Ona Hikmeti ve Fesle-l Hitab’ı verdik.” Sâd Suresi 20. Ayet
“Bunun üzerine rüzgârı O’nun emrine verdik. O’nun emri ile dilediği yere yumuşak bir esinti ile akıp gidiyordu.” Sad suresi 36. Ayet
"Münakaşa ediyorlarken Yüce Meclis hakkında benim hiçbir bilgim olmadı". Sad suresi 69. Ayet
“Onu düzenleyip şekillendirdiğim, ona Ruhum’dan üflediğim zaman onun için secdeye kapanın!” Sad suresi 72. Ayet
“Bunun üzerine meleklerin tamamı, hep birlikte secde ettiler. Ancak İblîs başka! Kibirlendi; Kâfirler’den oldu.” Sad suresi 73,74. Ayet
"Dedi ki: “Ey İblis! İki Elim’le Yarattığıma seni Secde etmekten alıkoyan neydi? Böbürlendin mi, yoksa Alin’den (Yüceler) mi oldun?” Sad suresi 75. ayet
“Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.” dedi. Sad suresi 76. Ayet
“İblis: “Öyleyse, İzzetin’e ant olsun ki onların hepsini azdıracağım.” dedi. Sad suresi 82. Ayet
“Ağızlarıyla Allah’ın Nûru’nu söndürmek istiyorlar. İnkârcılar’ın hoşuna gitmese de, Allah, Nûru’nun tamamlayıcısıdır.” Saff suresi 8. ayet
“Müşrikler hoşlanmasa da, bütünüyle Din üzerinde ‘O’nu desteklemesi’ için Rasûlü’nü, Hakk Din’i ve Hidayet ile gönderen O’dur.” Saff suresi 9. ayet
“Ey iman edenler! Allah'ın yardımcıları olun! Meryem Oğlu İsâ'nın havarilere: “Allah yolunda benim yardımcılarım kimdir?” dediği zaman, havarilerin: “Allah yolunun yardımcıları biziz.” dedikleri gibi. Derken İsrail’in oğullarından bir tâife iman etti; bir taife de inkâr etti. İman edenleri, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün gelip zâhir oldular.” Saff Suresi 14. Ayet
And olsun Saf saf dizilenler’e/Duranlar’a! Saffat suresi 1. Ayet
“Yüce Meclis’i dinleyemezler. Her yandan püskürtülürler.” Saffat suresi 8. Ayet
“Onlara: “Allah’tan başka ilah yoktur” denildiği zaman onlar, büyükleniyorlardı.” Sâffât Suresi 35. Ayet
“Yanlarında bakışlarını koruyanlar vardır.” Saffat suresi 48. Ayet
“Alemler içinde Nûh’a Selam olsun!”. Saffat suresi 79. Ayet
“Alemler içinde İbrahim’e Selam olsun!”. Saffat suresi 109. Ayet
“Alemler içinde Musa ve Harun’a Selam olsun!”. Saffat suresi 120. Ayet
"İlyasin’e (İlyas) Selam olsun." Saffat suresi 130. Ayet
“Saf saf duranlar, Biziz Biz!” Saffat suresi 165. Ayet
“Gönderilmişler’e Selam olsun!” Saffat suresi 181. Ayet
“İnkâr edenler dediler ki : "Siz darmadağın olarak parçalanıp ufalandığınızda, gerçekten hepinizin yeni bir yaratılışla (çıkarılacağınızı) haber veren bir adamı size gösterelim mi?" Sebe’ Suresi 7. Ayet
“And olsun, Davud’a bizden lütuf olarak verdik. “Ey dağlar! Onunla birlikte yönelin! Kuşlar’ı da (verdik)!” Demir’i de onun için yumuşattık.” Sebe’ Suresi 10. Ayet
“Sabahleyin bir aylık yol gitmeyi, akşamleyin bir aylık yoldan geri dönmeyi sağlayan rüzgâr, Süleymân içindi. Ve erimiş bakırı kaynağından ona akıttık. Ve cinlerden, Rabb'inin izni ile onun elinin altında çalışanlar vardı. Onlardan kim emrimizden çıkacak olsa, ona alevli ateşin azabından tattırdık.” Sebe’ Suresi 12. Ayet
“Dediler ki: “Seni tenzih ederiz; bizim Veliyymiz onlar değil sensin! Aksine, Cinnler’e kulluk ediyorlardı. Çoğu onlara inanmışlardır.” Sebe’ Suresi 41. Ayet
“De ki: "Şüphesiz Benim Rabbim Hakkı (ortaya) koyar. O, Gaybleri Bilendir.” Sebe’ Suresi 48. Ayet
"Allah ki Arz’ı,Sema’yı ve ikisi arasındakileri Altı günde yarattı. Sonra Arş’a istivâ etti . Sizin için O’ndan başka ne bir Veli vardır, ne bir Şefaatçi! Düşünüp öğüt almaz mısınız?" Secde suresi 4. Ayet
“Sema’dan Arz’a kadar İşler’i düzenleyip yürütüyor. Sonra miktarı sizin saydığınızdan bin yıl olan bir günde O’na yükseliyor.” Secde Suresi 5. Ayet
“De ki: “Size vekil kılınan ölüm meleği, sizi vefat ettirecek. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.” Secde Suresi 11. Ayet
“Sonra onu tesviye etti. Ona rûhundan üfledi. Sonra sizin için İşitme, Görme ve Gönüller kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!” Secde Suresi 9. Ayet
“Bunun üzerine Asasını bırakıverdi, apaçık bir ejderha kesiliverdi.” Şu’arâ Suresi 32. Ayet
“Bir de elini çekti çıkardı, o da bakanlara bembeyaz oluverdi!” Şu’arâ Suresi 33. Ayet
“Bizim emrimizden bir Rûh’u sana böyle vahyettik. İman nedir, Kitap nedir, bilmiyordun; ama onu bir Nûr yaptık; kullarımızdan dileyeceğimiz kimselere yol gösteriyoruz. Sen, elbette doğru bir yola iletiyorsun!” Şu’arâ Suresi 52. Ayet
“Onlar, benim için düşmandır; ancak Âlemler’in rabbi başka!” Şu’arâ Suresi 77. Ayet
“Derken, O’nu ve yanındakileri Yüklenmiş Gemi’de kurtardık.” Şu’arâ Suresi 119. Ayet
“Ben, sizin aleyhinize çok büyük bir günün azabından korkuyorum.” Şu’arâ Suresi 135. Ayet
“O’na kötülük etmeyin! Yoksa sizi çok büyük bir günün azabı yakalar.” Şu’arâ Suresi 156. Ayet
“Derken, onu yalanladılar. Gölgeli Gün’ün azabı onları yakaladı. O, çok büyük bir günün azabıydı.” Şu’arâ Suresi 189. Ayet
“Rûh ül-Emîn O’nunla inerek yerleşti.” Şu’arâ Suresi 193. Ayet
"O Sema’yı ve Arz’ı yaradan, size kendilerinizden çiftler yapmış, Enam’dan da çiftler, sizi o suretle üretip duruyor, onun misli gibi bir şey yoktur ve O Semî ,Basîr’dir." Şura suresi 11. Ayet
“İşte Allah, bunu iman eden ve Salih Ameller işleyen kullarına müjdeliyor. De ki: “Buna karşı sizden, Yakınlar arasında Karşılıklı Sevgi’den başka bir ücret istemem”. Kim iyilik kazanırsa, ona bu konuda iyilikleri artırırız. Allah, Şekûr Gafûr’dur.” Şura suresi 23. Ayet
“Allah’ın bir beşerle konuşması olası değildir; ancak bir vahiy veya bir perde arkasından ya da bir elçi gönderip dileyeceği şeyleri kendi izni ile vahyetmesi bunun dışındadır. O, Hakîm, Aliyy’dir.” Şura suresi 51. Ayet
"Arş’a Rahmân istivâ etti." Taha suresi 5. Ayet
"Allah O'dur ki, kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. Esmâu-l Husnâ O'nundur." Taha suresi 8. Ayet
“Ben, Allah ben! Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk et! Beni anmak için Salat’ı ikame et.” Taha suresi 14. Ayet
“Elini koynuna (göğsüne) sok! Bir diğer işaret olarak bembeyaz çıksın!” Taha suresi 22. Ayet
“Hadi, ona gelin; deyin ki: ‘Biz, senin Rabbinin İki Rasûlü’yüz. İsrail’in oğullarını bizimle birlikte gönder! Onlara azap etme! Sana Rabbinden ayet getirdik. Hidayet’e uyan kimseye Selam olsun!’” Taha suresi 47. Ayet
“Dedi ki: “Bunun bilgisi Rabbimin katında bir kitaptadır. Benim Rabbim şaşırmaz ve unutmaz.” Taha suresi 52. Ayet
“And olsun, önceden Âdem’e Ahid (Söz) verdik; ama unuttu. Onu Azimli (Kararlı) bulmadık.” Taha suresi 115. Ayet
"Hani! Meleklere: “Âdem'e secde edin.” demiştik. Hemen secde etmişlerdi, iblis ise bundan kaçınmıştı." Taha suresi 116. Ayet
“Sonra Şeytan ona vesvese verdi. Dedi ki: “Ey Âdem! Sana Ebedilik Ağacı ve yok olmayacak bir Egemenlik için yol göstereyim mi?” Taha suresi 120. Ayet
“İkisi de ondan yediler. Avret yerleri kendilerine açıldı. Üzerlerine Cennet yaprağından yamamaya başladılar. Âdem, kendi Rabbine âsi oldu, şaşkına döndü.” Taha suresi 121. Ayet
“Dedi ki: “Hepiniz oradan ayrılın.” Bir kısmınız bir kısmınıza düşmansınız. Artık benden size her bir Hidayet/ Yol gösterici gelince, kim benim hidayetime uyduysa, artık sapıtmaz, sıkıntıya da düşmez.” Taha suresi 123. Ayet
“Ehline salâtı buyur. Kendin de onun üzerinde sabırlı ol. Senden rızık istemiyoruz. Seni, Biz rızıklandırıyoruz. Sonuç takva içindir.” Taha suresi 132. Ayet
“Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka çıkarsanız O’nun dostu ve yardımcısı Allah, Cebrail ve salih müminlerdir. Melekler de ona arka çıkar.” Tahrîm Suresi 4. Ayet
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi öyle bir ateşten koruyun ki onun yakıtı İnsanlar ve Taşlar’dır. Onun üzerinde çetin (kuvvetli) melekler vardır. Onlar’a ne emrettiyse, Allah’a karşı çıkmazlar. Ne emredilirse, yaparlar.” Tahrîm Suresi 6. Ayet
“Ey iman edenler! Etkili içten bir tevbe ile Allah’a tevbe edin! Rabbinizin, kötülüklerinizi örteceği ve sizi altından Irmaklar akan cennetlere girdireceği umulur. Nebiyy’i ve O’nunla birlikte iman edenleri Allah’ın utandırmayacağı gün onların nûru önlerinden ve yanlarından koşar. “Rabbimiz! Nûrumuzu tamamla! Bizi bağışla! Sen, her şeye güç yetirensin” derler.” Tahrîm Suresi 8. Ayet
“Namusunu koruyan, İmrân’ın kızı Meryem’i de. O’na Rûhumuz’dan üfledik. Rabb’inin Kelime’lerini ve kitaplarını tasdik etti. Kânitîn’den (Sıddıklar) oldu.” Tahrîm Suresi 12. Ayet
“And olsun olsun o Semâ’ya ve Târık’a!” Târık Suresi 1. Ayet
“Bildin mi Târık nedir!” Târık Suresi 2. Ayet
“O Sâkib (Gözetleyen) Yıldız.” Târık Suresi 3. Ayet
“Hiç bir nefis yoktur ki üzerinde bir Hâfız (Gözetleyici) olmasın!” Târık Suresi 4. Ayet
“Atılan bir sudan yaratıldı.” Târık Suresi 6. Ayet
“Ki omurga ile sîneler arasından çıkar!” Târık Suresi 7. Ayet
“O, elbette ayrıştıran bir sözdür.” Târık Suresi 13. Ayet
“O Güneş burulduğu (kuvvirat) vakit. Ve yıldızlar kararıp döküldüğü vakit. Ve dağlar yürütüldüğü zaman. On aylık gebe develer başıboş bırakıldığı zaman. Ve vahşi hayvanlar bir araya toplandığı zaman. Denizler kaynatıldığı zaman, Nefisler birleştiği zaman, Ve o diri diri öldürülen ve toprağa gömülen kız çocuğuna, sorulduğu zaman; Hangi suçundan dolayı katledildi? Sayfalar açıldığı zaman, Gök sıyrılıp açıldığı zaman, Cehennem kızıştırıldığı zaman, Cennet yakınlaştırıldığı zaman. Her nefis yapıp getirdiğini bilir. Hayır, and olsun geri kalıp gizlenenlere yemin olsun. Akıp giden ve menziline (kendi boyutuna) dönenlere. Ve yöneldiği zaman o geceye. Ve soluk almaya başladığı zaman sabaha. Şüphesiz O değerli bir Resulün sözüdür. (O) Yüce Arş’ın sahibi katında güç sahibidir.” Tekvîr Suresi 1-20 Ayetler
“And olsun, O’nu Açık Ufuk’ta gördü.” Tekvir Suresi 23. Ayet
“Hacc-ı Ekber (Büyük Hac) İnsanlar’a, Allah’tan ve O’nun Rasûlünden bir duyurudur ki Allah da, O’nun Rasûlü de Müşrikler’den uzak’tır. Tevbe ettiyseniz, o sizin için hayırlıdır. Yüz çevirdiyseniz, bilin ki siz, Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz. İnkâr edenlere acıveren bir azabı müjdele!” Tevbe suresi 3. Ayet
“Eğer tevbe eder, Salâtı İkâme eder ve zekâtı verirlerse, onlar artık dinde sizin kardeşlerinizdir. Biz, âyetleri, bilen bir kavim için böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.” Tevbe suresi 11. Ayet
“Allah'ın mescitlerini, ancak Allah 'a ve Ahiret Günü'ne iman edip, Salâtı ikâme eden, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından çekinmeyen kimseler imar eder. Onların Hidayete Ermişler’den olması umulur.” Tevbe suresi 18. Ayet
“Siz, hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram'ı imar etmeyi; Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman edip, Allah yolunda cihad edenlerle bir mi tuttunuz? Bunlar, Allah'ın yanında bir değildir. Allah, zalim olan halkı doğru yola iletmez.” Tevbe suresi 19. Ayet
"Sonra Allah, Rasûlüne ve Müminler’e Sekîne’sini indirdi. Görmediğiniz ordular da indirdi; inkâr edenlere azap etti. İşte bu, Kâfirler’in cezasıdır." Tevbe suresi 26. Ayet
“Kendilerine Kitap verilenlerden, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanmayan; Allah'ın ve Rasûlünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din'i, din edinmeyen kimselerle, üstünlüğünüzü kabul ettirinceye, kendi elleriyle size belli bir cizye verinceye kadar savaşın.” Tevbe suresi 29. Ayet
“Ağızlarıyla Allah’ın nûru’nu söndürmek istiyorlar. Kafirler hoşlanmasa da, Allah kendi nûrunu tamamlamak istiyor.” Tevbe suresi 32. Ayet
“Müşrikler hoşlanmasa da, bütünüyle Din üzerinde ‘O’na arka çıkması / O’nu desteklemesi’ için kendi Rasûlünü Hakk Din’i ve Hidayet ile gönderen O’dur.” Tevbe suresi 33. Ayet
“O’na yardım etmezseniz, gerçekten Allah O’na yardım etti. Hani, inkâr edenler iki kişiden ikincisi olarak onu çıkardılar. İkisi de Mağara’dayken arkadaşına: “Üzülme! Allah bizimle birliktedir” diyordu. Allah O’na Sekîne indirdi; O’nu görmediğiniz ordularla destekledi; İnkâr edenlerin sözünü Sefil kıldı. Allah’ın sözü En Yüce’dir. Allah Hakîm, Azîz’dir.” Tevbe suresi 40. Ayet
“Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmemek için senden izin istemezler. Allah, Müttakîler’i en iyi bilendir.” Tevbe suresi 44. Ayet
“İnfaklarının kabul edilmesine engel şey, onların, Allah'a ve Resul'üne karşı küfretmeleri, Salât’a üşene üşene gelmeleri ve istemeyerek infak etmeleridir.” Tevbe suresi 54. Ayet
“Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. Maruf’u buyurur, Münker’den sakındırırlar. Salâtı ikâme ederler, zekâtı verirler. Allah'a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte bunlara, Allah rahmet edecektir. Allah, Hakîm Azîz’dir.” Tevbe suresi 71. Ayet
“Onlara geri döndüğünüzde size özür beyan ediyorlar. De ki: “Özür beyan etmeyin; size inanmayacağız. Allah bize sizin haberlerinizi bildirdi. İşlediğiniz amellerinizi Allah da görecektir, O’nun Rasûlü de! Yine Şehadet’in ve Gayb’ın bilenine döndürülürsünüz. Size işliyor olduğunuz şeyleri bildirir.” Tevbe suresi 94. Ayet
“Onları temizlemek, onları bunlarla arındırmak üzere mallarından sadaka al! Onlar için Salat et! Senin Salatın, onlar için Sekine’dir. Allah Semî’ Alîm’dir.” Tevbe suresi 103. Ayet
“Ant olsun ki, size kendinizden bir Resul geldi. Sıkıntıya düşmeniz O’na ağır gelir; O size düşkün, müminlere Raûf, Rahîm’dir.” Tevbe suresi 128. Ayet
“Ve Bu Beledi Emîn’e (Güvenli Belde).” Tîn Suresi 3. Ayet
“Ki biz insanı en güzel takvimde yarattık.” (Lekad ḣalaknâ-l-insâne fî ahseni takvim) Tîn Suresi 4. Ayet
“Özenle dizilmiş tahtlar üzerine kurulmuşlardır. Onları iri gözlü hûrilere eş yaptık.” Tur Suresi 20. Ayet
“Orada birbirine kadeh sunarlar. Orada ne bir boş söz vardır, ne de günah işlemek!” Tur Suresi 23. Ayet
“Yoksa Gayb onların katında mıdır ki, böylece yazıp duruyorlar!” Tur Suresi 41. Ayet
“Ölümsüz vildanlar (ölümsüz gençler) çevrelerinde dolaşırlar.” Vâkı’a Suresi 17. Ayet
“İri gözlü (bembeyaz) huriler.” Vakıa Suresi 22. Ayet
“Orada boş söz işitmezler; günah işlemek de yoktur.” Vakıa Suresi 25. Ayet
“Orada sadece: “ Selam!” denir.” Vakıa Suresi 26. Ayet
“Yayılmış (Uzatılmış) Gölgeler’de.” Vakıa Suresi 36. Ayet
“Sizi Biz yarattık; keşke tasdik etseniz!” Vakıa Suresi 57. Ayet
“Bu, elbette Kerîm bir Kur’ân’dır.” Vakıa Suresi 77. Ayet
“Saklı (Korunmuş) Bir Kitap’ta.” Vakıa Suresi 78. Ayet
“Ona Arındırılmış (Temizlenmiş) olanlardan başkası dokunamaz.” Vakıa Suresi 79. Ayet
“Sana, ‘Sağ Arkadaşlarından’ ‘Selam’ vardır.” Vakıa Suresi 91. Ayet
"Yâ Sîn." Yasin suresi 1. Ayet
“Kuşkusuz ölüleri Biz diriltiriz, Biz. Önceden yapıp gönderdiklerini ve geride bıraktıklarını yazarız. Biz her şeyi bir “İmam-ı Mübin”de (Apaçık İmam) kayıt altına almışızdır.” Yâsîn Suresi 12. Ayet
“Ben, O'nun yanı sıra İlahlar edinir miyim? Eğer Rahman, bana bir zarar dilerse, onların şefaatinin bana hiçbir yararı olmaz. Onlar beni kurtaramazlar.” Yâsîn Suresi 23. Ayet
“Arz’ın bitirdiği şeylerden, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri şeylerden bütünüyle Çiftler’i yaratmış olan Sübhan'dır.” Yâsîn Suresi 36. Ayet
“Onlar için bir âyet de Gece’dir. Gündüz’ü ondan soyup çıkarıyoruz. Bu durumda karanlıkta kalmışlardır.” Yâsîn Suresi 37. Ayet
“Çekişip dururken onları yakalayacak bir tek Sayha’dan (Ses) başka bir şey beklemiyorlar.” Yâsîn Suresi 49. Ayet
“Sur'a üflendiğinde! İşte o zaman onlar, kabirlerinden Rabb'lerine akın ederler. “Eyvah bize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Bu Rahman'ın uyardığı şeydir. Resûller doğru söylemişler.” Derler.” Yâsîn Suresi 51,52. Ayet
“Sadece tek bir Sayha (Ses) oldu. O anda onlar Katımız’da toplanmış huzurdadırlar!” Yâsîn Suresi 53. Ayet
“Rahim Rabb’den bir Söz olarak “Selam” vardır.” Yâsîn Suresi 58. Ayet
“Sadece bir tek O Ses (Sayha) oldu. O Anda onlar Katımız’da hazırdırlar.” Yasin suresi 53. ayet
“Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri, ona yalnızca: “Ol” demesidir; O da hemen oluverir.” Yâsîn Suresi 82. Ayet
"Arz’ı ve Sema’yı Altı günde yaratmış, sonra Arş’a istivâ etmiş olan sizin Rabbiniz Allah, İşler’i düzenleyip yürütmekte. O’nun izninin dışında hiçbir şefaatçi yoktur. İşte bu, sizin Rabbiniz Allah’tır; O’na kulluk edin! Düşünmez misiniz?" Yunus suresi 3. Ayet
“O’dur ki Şems’i bir aydınlık, Kamer’i de bir Nûr kıldı; Hesab’ı ve Yıllar’ın sayısını bilmeniz için ona menziller takdir etti. Allah bunları ancak Hakk ile yarattı. Bilecek bir kavim için ayetlerini ayrı ayrı açıklıyor.” Yunus suresi 5. Ayet
“Onların oradaki duaları: “Allah’ım! Sen ne yücesin!”; temennileri: “Selam!”; dualarının sonu: “Alemler’in Rabbi Allah’a Hamd olsun!”’ Yunus suresi 10. Ayet
“Bizimle karşılaşmayı ummayanlara, ayetlerimiz açık açık okunduğu zaman, onlar: “ Ya bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir. ” dediler. De ki: “Onu kendiliğimden değiştirmem olacak şey değildir. Ben, ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabb'ime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım.” Yunus suresi 15. Ayet
“Ona Rabb'inden başka bir ayet indirilmeli değil mi!” diyorlar. De ki: “Gayb yalnızca Allah'a aittir. Artık bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.” Yunus suresi 20. Ayet
“İşte bu, sizin Hakk olan Rabb’iniz, Allah’tır. Hakk’tan sonra Sapkınlık’tan başka ne vardır? Nasıl çevriliyorsunuz!” Yunus suresi 32. Ayet
“Dirilten de öldüren de O'dur. Ve O'na döndürüleceksiniz.” Yûnus Suresi 56. Ayet (Huve yuhyî veyumîtu ve-ileyhi turce’ûn)
“Hangi işte olursan ol, Allah'tan Kur'an namına ne okursanız okuyun ve ne yaparsanız yapın; yaptıklarınıza daldığınız an, Biz mutlaka üstünüzde şahitlerizdir. Arz’da ve Sema’da hiç bir zerre Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü de daha büyüğü de şüphesiz Apaçık Bir Kitap’tadır.” Yunus suresi 61. Ayet
“İyi bilin ki, Allah'ın Velileri için bir korku yoktur, onlar asla üzülmeyeceklerdir.” Yunus suresi 62. Ayet
“Derken, O’nu yalanladılar. Onu ve gemide O’nunla birlikte bulunan kimseleri kurtardık. Onları halifeler kıldık. Âyetlerimizi yalanlayanları suda boğduk. Bir bak, Uyarılmışlar’ın sonu nasıl oldu!” Yunus suresi 73. Ayet
"Bir de Hanîf olarak yüzünü Din’e tut! Müşrikler’den olma!" Yunus suresi 105. Ayet
“O ikisinden, kurtulacağını umduğu kimseye dedi ki: “Rabbinin yanında beni an.” Ne var ki şeytan, ona Rabbine Yusuf'tan söz etmeyi unutturdu. O da nice yıllar zindanda kaldı.” Yûsuf Suresi 42. Ayet
“Rabbim! Bana Mülk’den verdin. Olayların Yorumunu öğrettin. Arz ve Sema’yı yoktan ilk yaratan olarak sen, Dünya ve Âhiret’te benim Velimsin. Beni müslüman olarak vefat ettir! Beni Salihler’e kat!”. Yusuf suresi 101. Ayet
“Onların çoğu ancak Müşrikler olarak Allah’a inanıyor.” Yusuf suresi 106. Ayet
Onlar dalgınlık içinde bilinçsizlerdir. Zariyat suresi 11. Ayet
“Hani, onun yanına girdiler: “ Selam!” dediler. O da: “ Selam, bilinmedik insanlar!” dedi.” Zariyat suresi 25. ayet
"Göğü Kendi Ellerimizle Biz kurduk, Kuşkusuz Genişletici olan elbette Biziz." Zariyat suresi 47. ayet
“Düşünüp öğüt almanız için her şeyden çift çift yarattık.” “Hani, onun yanına girdiler: “ Selam!” dediler. O da: “ Selam, bilinmedik insanlar!” dedi.” Zariyat suresi 49. Ayet
“O, katımızdaki Ana Kitap (Ümmü’l Kitap) içinde elbette Hakîm Aliyy’dir.” Zuhruf Suresi 4. Ayet
“Onları sonrakiler için bir Misâl ve Selef yaptık.” Zuhruf Suresi 36. Ayet
“Şimdi onları boş ver; “Selam” de! Nasıl olsa bileceklerdir.” Zuhruf Suresi 89. Ayet
“Sizi bir tek nefisten yarattı. Sonra eşini ondan kıldı. Sizin için sekiz çift halinde Ehil Hayvanlar’dan indirdi. Analarınızın karnında sizi üç karanlıkta yaratılıştan sonra yaratılış olmak üzere yaratıyor. Mülk kendisinin olan rabbiniz Allah işte budur. O’ndan başka ilah yoktur. Nasıl çevriliyorsunuz!” Zümer Suresi 6. Ayet
“Ahiretten çekinerek ve Rabbinin merhametini umarak geceleyin Secde hâlinde ve Kıyam’da durarak ibadet eden kimse (inkârcı gibi) midir! De ki: Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu! Sadece Öz akıl sahipleri hatırlar.” Zümer Suresi 9. Ayet
"De ki: “Ey Şehadet’in ve Gayb’ın bileni, Sema’nın ve Arz’ın yoktan ilk yaratanı Allah’ım! İhtilaf ediyor oldukları şeylerde senin kulların arasında sen hüküm verirsin!” Zümer Suresi 46. Ayet
“Küfre sapanlar grup grup cehenneme sürülür. Oraya vardıklarında kapılar açılır. Bekçiler onlara, “Size, içinizden Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi?” derler. Onlar, “Evet, geldi” derler. Lâkin Azap Sözü kâfirlerin üzerine Hak olmuştur.” Zümer Suresi 71. Ayet
“Rabb’lerinden sakınıp korunanlar da Bölükler halinde Cennet’e sevk edildi. Sonunda oraya geldikleri zaman kapıları açıldı. Oranın bekçileri onlara: “Size Selam olsun! Hoş geldiniz; sürekli kalacak şekilde oraya girin!” dedi.” Zümer Suresi 73. Ayet