KUR'AN'DAN AYET ÖRNEKLERİ (2)
HanifTÜRK
"KUR'AN'DAN AYET ÖRNEKLERİ" (2)
“Hâ-Mîm!” Ahkâf Suresi 1. Ayet
“Kitab’ın indirilmesi Hakîm Azîz Allah’tandır.” Ahkâf Suresi 2. Ayet
“Arz’ı, Sema’yı, ikisi arasındakileri ancak belirli bir süreliğine ve Hakk ile yarattık. İnkâr edenler uyarıldıkları şeyden yüz çevirirler.” Ahkâf Suresi 3. Ayet
“Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o inkâr edenler; kendilerine gelmiş olan Hakk için, “Bu, apaçık bir büyüdür" diyorlardı.” Ahkâf Suresi 7. Ayet
“De ki: “Rasûller’den bir türedi değilim. Size de, bana da ne yapılır, bilmiyorum. Bana ancak vahyedilene tâbi oluyorum. Ben sadece açık bir uyarıcıyım." Ahkâf Suresi 9. Ayet
“De ki: “Gördünüz mü, eğer Allah katından ise; onu inkâr ettiniz; O'nun benzerine İsrail’in oğullarından bir şahid şehadet etti; siz büyüklük tasladınız. Allah, Zâlim Kavim’i hidayete eriştirmez.” Ahkâf Suresi 10. Ayet
“O kimse ana-babasına dedi ki: “Öf be size! Bana, yeniden çıkarılacağımı mı vaad ediyorsunuz? Hâlbuki benden önce de Kuşaklar gelip geçti.” Her ikisi de Allah’tan yardım isterler: “Yazıklar olsun sana! İman et! Allah’ın vaadi Hakk’tır!” derler. Bunun üzerine der ki: “Bu, İlk Öncekiler’in hikâyelerinden başkası değildir.” Ahkâf Suresi 17. Ayet
“Herkesin yaptıkları işlere göre dereceleri vardır. Onlara, yaptıklarının karşılığı tastamam verilecek ve asla haksızlığa uğratılmayacaktır.” Ahkâf Suresi 19. Ayet
“Ad’ın kardeşini (Hud) hatırlat ki; O'nun önünden ve ardından nice uyarıcılar gelip geçmişti; hani O, Ahkaf’taki kavmini: "Allah’tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım" diye uyarmıştı.” Ahkâf Suresi 21. Ayet
“İlim, Allah’ın katındadır. Birlikte gönderildiğim şeyi size tebliğ ediyorum; ama ben sizin câhillik eden bir kavim olduğunuzu da görüyorum” dedi.” Ahkâf Suresi 23. Ayet
“Derken, onu kendi vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, "Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur" demişlerdi. Hayır o, kendisi için acele ettiğiniz bir rüzgârdır ki onda acı bir azap vardır.” Ahkâf Suresi 24. Ayet
“Rabb’inin emriyle her şeyi yerle bir ediyor. Meskenleri hariç artık görünmez oldular. Suçlu Kavm’i böyle cezalandırıyoruz.” Ahkâf Suresi 25. Ayet
“Andolsun, Biz çevrenizde bulunan şehirleri yıkıma uğratmışız ve belki dönerler diye ayetleri çeşitli şekillerde açıklamaktayız.” Ahkâf Suresi 27. Ayet
“Bir grup cinni Kur'an'ı dinlemeleri için sana yönlendirmiştik. Onlar, gelip Kur'an'ı dinlemeye başladıklarında birbirlerine, “sessiz olun, dinleyin.” dediler. Sonra da dinlemeleri bitince kendi halklarını uyarmak için geri döndüler.” Ahkâf Suresi 29. Ayet
“Onlar görmüyorlar mı ki, Semâ'ları ve Ârz'ı yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan ölüleri de diriltmeye güç yetirendir. Oysa gerçekten O, her şeye Kâdir’dir.” Ahkâf Suresi 33. Ayet
“Rasûller’den Azim sahiplerinin sabrettikleri gibi sen de sabret! Onlar için acele etme! Onlar vaad edildikleri şeyi görecekleri gün, sanki Gündüz’den bir saat kaldılar. Bu bir tebliğdir. Fâsık Çıkıp, Sapmış Kavim’den başkası mı helâk edilir?” Ahkâf Suresi 35. Ayet
“Rabb'inin yüce adını tesbih et.” A’lâ Suresi 1. Ayet
“O ki yarattı ve tesviye etti.” A’lâ Suresi 2. Ayet
“O ki takdir etti ve yolu gösterdi.” A’lâ Suresi 3. Ayet
“'Yemyeşil otlağı çıkardı.” A’lâ Suresi 4. Ayet
“Derken onu kuru, kararmış çer çöp haline getirdi.” A’lâ Suresi 5. Ayet
“Sana okutacağız, sen de unutmayacaksın!” A’lâ Suresi 6. Ayet
“Ve seni en kolay yola muvaffak kılacağız.” A’lâ Suresi 8. Ayet
“’Bedbaht olan O'ndan kaçınır.” A’lâ Suresi 11. Ayet
“Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.” A’lâ Suresi 13. Ayet
“Doğrusu arınan kimse kurtuluşa ermiştir.” A’lâ Suresi 14. Ayet
“Şüphesiz bu, önceki sayfalarda var.” A’lâ Suresi 18. Ayet
"Yaratan Rabbinin adıyla oku." Alak Suresi 1. Ayet
"İnsanı bir alaktan yarattı." Alak Suresi 2. Ayet
"Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir." Alak Suresi 3. Ayet
"Kalem ile öğretti;" Alak Suresi 4. Ayet
"İnsana bilmediğini öğretti." Alak Suresi 5. Ayet
"Hayır, kesinlikle öyle değil! Eğer gerçekten vazgeçmezse perçeminden yakalarız." Alak Suresi 15. Ayet
"Yalancı, günahkâr ve suçlu perçeminden." Alak Suresi 16. Ayet
"Hadi, çağırsın meclisini!" Alak Suresi 17. Ayet
"Sakın onu dinleme de, Secde Et ve Yaklaş!" Alak Suresi 19. Ayet
"Soluk soluğa koşanlara and olsun!" Âdiyât Suresi 1. Ayet
"Delici Kıvılcım Saçanlar’a!" Âdiyât Suresi 2. Ayet
"Sabahleyin akın edenlere!" Âdiyât Suresi 3. Ayet
"Derken, onunla tozu dumana katanlara!" Âdiyât Suresi 4. Ayet
"Topluca ortasına dalanlara!" Âdiyât Suresi 5. Ayet
"Ve o kendi(ne) Şâhid'tir." Âdiyât Suresi 7. Ayet
"Ve derildiği zaman o sinedekiler." Âdiyât Suresi 10. Ayet
"O gün Rableri onlara elbette Habîr'dir." Âdiyât Suresi 11. Ayet
“Peygamber, mü’minler için kendi nefislerinden daha evladır ve onun zevceleri de onların anneleridir. Rahim sahipleri de, Allah’ın Kitab’ında birbirlerine öteki mü’minlerden ve muhacirlerden daha yakındır. Ancak dostlarınıza maruf üzere yapacaklarınız başka; bunlar Kitap’ta yazılmıştır!” Ahzab Suresi 6. Ayet
“Hani Biz peygamberlerden kesin ahit (söz) almıştık; senden, Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan ve Meryem oğlu İsa’dan. Biz onlardan ağır (sağlam) bir ahit (söz) almıştık.” Ahzab Suresi 7. Ayet
“Ey iman edenler, Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani size ordular gelmişti; böylece Biz de onların üzerine, bir rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah Basir'dir.” Ahzab Suresi 9. Ayet
“İşte orada, iman edenler, sınanmış ve şiddetli bir sarsıntıya uğratılmışlardı.” Ahzab Suresi 11. Ayet
“Andolsun, daha önce arkalarını dönüp kaçmayacaklarına dair Allah’a ahit (söz) vermişlerdi; Allah’a verilen ahit (söz), (ağır bir) sorumluluktur.” Ahzab Suresi 15. Ayet
“İnananlardan öyle erler var ki; Allah'a, üzerine ahit (söz) verdikleri şeylere bağlılık gösterdiler. Böylece onlardan bir kısmı verdiği sözü yerine getirdi, bir kısmı da beklemektedir. Verdikleri sözden asla dönmediler.” Ahzab Suresi 23. Ayet
“Çünkü Allah, sadıkları sadakatlerinden dolayı mükafaatlandıracak, münafıkları da dilerse azaplandıracak veya tevbelerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” Ahzab Suresi 24. Ayet
“Ama sizden kim Allah’a ve Resûlü’ne gönülden itaat eder ve salih bir amelde bulunursa, ona ecrini iki kat veririz. Ve Biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır.” Ahzab Suresi 31. Ayet
“Evlerinizde vakarlı olun. Cahiliye dönemindeki gibi gösteriş yapmayın. Salâtı ikame edin, zekatı verin. Allah'a ve Resûl'üne itaat edin. Ey Ehli Beyt! Allah sizden her türlü kirliliği giderip sizi tertemiz kılmak istiyor.” Ahzab Suresi 33. Ayet
“Nebi, Allah'ın emri gereği bir şeyi yapmasından dolayı suçlanamaz. Bu, daha önceki toplumlarda da geçerli olan Allah'ın sünnetidir (yasası). Allah'ın emri, kesinleşmiş bir yazgıdır.” Ahzab Suresi 38. Ayet
“Ki onlar, Allah’ın risaletini tebliğ edenler, O’ndan içleri titreyerek korkanlar ve Allah’ın dışında hiç kimseden korkmayanlardır. Hesap görücü olarak Allah yeter.” Ahzab Suresi 39. Ayet
“O’dur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için size rahmet etmekte; melekleri de. O, müminleri çok esirgeyendir.” Ahzab Suresi 43. Ayet
“O'na kavuşacakları gün, “Selam” ile karşılanırlar. Onlar için ödül hazırlanmıştır.” Ahzab Suresi 44. Ayet
“Hem Allah'a izniyle bir davetçi ve nurlar saçan bir kandil(sin).” Ahzab Suresi 46. Ayet
“Ey iman edenler! Peygamberin evlerine girmeyin; ancak, yemek için size izin verilmesi hariçtir. Yemek vaktini beklemeyin. Davet edildiğiniz zaman girin, yemeği yiyince dağılın ve söze dalmayın. Gerçekten bu, Peygambere eziyet vermekte, ama o da sizden utanmaktadır; oysa Allah, Hakk’tan utanmaz. Onlardan bir şey isteyeceğiniz zaman ise perde arkasından isteyin.” Ahzab Suresi 53. Ayet
“Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere Salat ederler. Ey iman edenler, siz de O’na salat edin ve tam bir teslimiyetle O’na selam verin.” Ahzab Suresi 56. Ayet
"Gelmiş geçmiş olanların tamamı hakkında Allah'ın sünneti (yasası) budur. Ve Allah'ın sünnetinde asla bir değişiklik bulamazsın." Ahzab suresi 62. Ayet
“İnsanlar, sana kıyamet saatini sorarlar; de ki: "Onun bilgisi yalnızca Allah’ın Katındadır." Ne bilirsin; belki O pek yakındır!” Ahzab Suresi 63. Ayet
“Ve dediler ki: Rabbimiz, gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular." Ahzab Suresi 67. Ayet
"Rabbimiz, onlara azaptan iki katını ver ve büyük bir lanet ile lanet et." Ahzab Suresi 68. Ayet
“Biz O emaneti Sema’ya, Arz’a ve Dağlara sunduk, onlar O’nu yüklenmeye yanaşmadılar, O’ndan korktular da O’nu insan yüklendi, O gerçekten çok zalim ve çok câhil.” Ahzab Suresi 72. Ayet
“Elif-lâm-mîm.” Bakara Suresi 1. Ayet
“Onlar, sana indirilene ve senden önce indirilmiş olanlara inanırlar. Ve onlar, ahirete de kesin olarak inanırlar.” Bakara Suresi 4. Ayet
“Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerinde perde vardır. Onları büyük bir azap beklemektedir.” Bakara Suresi 7. Ayet
“Onların kalplerinde hastalık vardır. Allah da bu hastalıklarını arttırmıştır. Bu yalancılıklarından dolayı onlara can yakıcı bir azap vardır.” Bakara Suresi 10. Ayet
“İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat bunun bilincinde değiller.” Bakara Suresi 12. Ayet
"Allah onlarla alay ediyor da tuğyanları içinde bocalarlarken kendilerini sürüklüyor.” Bakara Suresi 15. Ayet
“Bunların örneği, ateş yakan adamın örneğine benzer; ki onun ateşi çevresini aydınlattığı zaman, Allah onların aydınlığını giderir ve göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir.” Bakara Suresi 17. Ayet
“Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık bunlar geri de dönemezler.” Bakara Suresi 18. Ayet
“Ya da onların durumu; içinde karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşekler bulunan, sağanak bir yağmurda; ölüm korkusuyla, yıldırım sesinden kulaklarını parmaklarıyla tıkayan kimselerin durumuna benzer. Allah kâfirleri kuşatmıştır” Bakara Suresi 19. Ayet
“Şimşek, neredeyse görmelerini yok ediverecekti. Şimşek, aydınlık verince ışığında yürürler; üzerlerine karanlık çökünce de oldukları yerde kalakalırlar. Allah dileseydi onların işitme ve görme yeteneklerini tamamen yok ederdi. Kuşkusuz, Allah Kadir’dir.“ Bakara Suresi 20. Ayet
“Yok yapamazsanız -ki hiç bir zaman yapamayacaksınız- o halde çırası insanlarla o taşlar olan o ateşten sakının, o kâfirler için hazırlandı.” Bakara Suresi 24. Ayet
“İman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, dünyadakine benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.” Bakara Suresi 25. Ayet
“Allah’ı nasıl inkâr ve nankörlük edersiniz ki, ölü idiniz sizleri diriltti. Hiç yoktan var etti. Sonra sizleri yine öldürecek, sonra yine diriltecek, sonra da döndürülüp O’na götürüleceksiniz.” Bakara Suresi 28. Ayet
“O ki Arzdakilerin tamamını sizin için yarattı. Sonra O, Sema’ya istiva etti; onları yedi gök halinde düzenledi. O, Alim'dir.” Bakara Suresi 29. Ayet
"İnkâr edip de ayetlerimizi yalanlayanlar ise; onlar, ateşin halkıdırlar ve orada süresiz kalacaklardır." Bakara Suresi 39. Ayet
“Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi hatırlayın ve ahdime bağlı kalın ki Ben de ahdinize bağlı kalayım. Ve yalnızca Benden korkun.” Bakara Suresi 40. Ayet
“Yanınızda olan Tevrat’ı doğrulayıcı olarak indirdiğime Kur’an’a iman edin; onu inkâr edenlerin ilki siz olmayın ve ayetlerimi az bir değer karşılığında değiştirip satmayın. Ve yalnızca Benden korkun.” Bakara Suresi 41. Ayet
“Hakkı batıl ile örtmeyin ve Hakkı gizlemeyin.” Bakara Suresi 42. Ayet
“Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız?” Bakara Suresi 44. Ayet
“Sabır ve salâtla yardım isteyin. Kuşkusuz bu içtenlikle itaat edenlerden başkasına ağır gelir.” Bakara Suresi 45. Ayet
“Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, Allah’ın izin verdikleri hariç hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.” Bakara Suresi 48. Ayet
“Bir zamanlar sizin için Kızıl denizi ikiye ayırıp sizi kurtardığımızı ve Firavun’un avanesini ise gözlerinizin önünde boğup batırdığımızı hatırlayın!” Bakara Suresi 50. Ayet
“Hani Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Ama sonra siz, onun arkasından buzağıyı tanrı edinmiş ve böylece zalimler olmuştunuz.“ Bakara Suresi 51. Ayet
“Ve hidayete eresiniz diye Musa’ya kitabı ve Furkan’ı verdik.” Bakara Suresi 53. Ayet
“Hani siz: “Ey Musa! Allah'ı açıkça görmedikçe sana asla inanmayız.” demiştiniz de o an, bakıp dururken, sizi yıldırım gürültüsü yakalamıştı.” Bakara Suresi 55. Ayet
“Bulutları üzerinize gölge kıldık ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden yiyin dedik. Onlar Bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler.” Bakara Suresi 57. Ayet
“Derken o zulmedenler sözü değiştirdiler, kendilerine söylenildiğinden başka bir şekle koydular, O zalimlere, doğru yoldan sapmalarına karşılık gökten bir azap indirdik.“ Bakara Suresi 59. Ayet
“Ve bir vakit Musa, kavmi için su dilemişti, biz de asan ile taşa vur demiştik, onun üzerine ondan on iki pınar fışkırdı, her kısım insanlar kendi su alacağı menbaı bildi, Allah'ın rızkından yiyin ve için de bozgunculuk ve saldırganlık yaparak yeryüzünü fesada vermeyin.” Bakara Suresi 60. Ayet
“Hani! Musa'ya: “Ey Musa, asla tek çeşit yiyeceğe dayanamayız. Rabb'inden bizim için yerden çıkan ürünlerden; sebzesinden, acurundan, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından çıkarmasını iste.” demiştiniz. Musa da: “Daha değerli olanı daha değersiz olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? O halde şehre inin; sizin istedikleriniz orada var.” dedi. Böylece, onların üzerine alçaklık ve yoksulluk damgası vuruldu. Ve Allah'ın gazabına uğradılar. Bu, Allah'ın ayetlerini inkâr etmelerinden, nebilerini haksız yere öldürmelerindendi. Bütün bunlar, onların asileşip haddi aşmalarındandır.“ Bakara Suresi 61. Ayet
“Şüphesiz ki: İman edenler le; Yahudiler, Hristiyanlar ve Sabiiler den her kim Allah’a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amellerde bulunursa; onların Allah katında ecirleri verilecektir. Onlara korku yoktur, bunlar mahzun da olmayacak kimselerdir.” Bakara Suresi 62. Ayet
“Hani o zaman sizden misak almış ve kahrımızı ve kudret harikamızı göresiniz diye Tur’u üstünüze yükseltmiştik. Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı hatırlayıp uygulayın, olur ki böylelikle sakınasınız.” Bakara Suresi 63. Ayet
“Andolsun, sizden Cumartesi günü yasağını çiğneyenleri elbette bilmektesiniz. İşte Biz onlara: "Aşağılık maymunlar olun!" demiştik.” Bakara Suresi 65. Ayet
“Sonra kalpleriniz yine katılaştı; kaya gibi, hatta kayadan da katı. Zira öyle kayalar var ki içinden nehirler fışkırır, yine öyle kayalar vardır ki yarılıp bağrından su çıkar. Yine öyleleri vardır ki Allah'a haşyetinden harekete geçerler. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.” Bakara Suresi 74. Ayet
“Şimdi onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Onlardan bir grup, Allah'ın kelamını dinleyip iyice anladıktan sonra, onu bile bile değiştirirler.” Bakara Suresi 75. Ayet
“Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; bildikleri bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler.” Bakara Suresi 78. Ayet
“Yazıklar olsun o kimselere ki: Kitabı elleriyle yazıyorlar, sonra da az bir kazanç elde etmek için “Bu Allah'ın katındandır.” diyorlar. Yazıklar olsun onlara, elleriyle yazdıklarından dolayı. Yazıklar olsun onlara, kazandıklarından dolayı.” Bakara Suresi 79. Ayet
“Dediler ki: "Sayılı günlerin dışında, ateş asla bize değmeyecektir." De ki: "Allah Katından bir ahid mi aldınız? -ki Allah asla ahdinden dönmez- Yoksa Allah’a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?" Bakara Suresi 80. Ayet
“Onlar, dünya hayatına karşılık ahiret hayatını satan kimselerdir. Bundan dolayı onlardan azap hafifletilmeyecek ve onlara yardım da edilmeyecektir.” Bakara Suresi 86. Ayet
“Andolsun, Biz Musa’ya kitabı verdik ve ardından peş peşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu’l-Kudüs’le teyid ettik. Demek, size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldürecek misiniz?” Bakara Suresi 87. Ayet
“Ve onlar, “Kalplerimiz örtülüdür.” dediler. Hayır, öyle değil, Allah; onları, inkar etmelerinden dolayı lanetlemiştir. Bu yüzden çok azı inanır.” Bakara Suresi 88. Ayet
“Onlara, Allah katından yanlarındakini tasdik edici bir kitap gelince; daha önce Allah'tan kâfirlere karşı üstünlük kazanmak için böyle bir şey istedikleri halde, onlara bildikleri şey gelince bu kez onu inkâr ettiler. Allah'ın laneti, inkar edenlerin üzerinedir.” Bakara Suresi 89. Ayet
“Allah’ın kullarından, dilediğine Kendi fazlından peygamberliği indirmesini ’kıskanarak ve Hakka baş kaldırarak’ Allah’ın indirdiklerini tanımamakla, nefislerini ne kötü şeye karşılık sattılar. Böylelikle gazab üstüne gazaba uğradılar. Kafirler için alçaltıcı bir azap vardır.” Bakara Suresi 90. Ayet
“Hani sizden misak almış ve Tur’u üstünüze yükseltmiştik ve: "Size verdiğimize kitaba sımsıkı sarılın ve dinleyin" demiştik. Demişlerdi ki: "Dinledik ve baş kaldırdık." İnkarları yüzünden buzağı tutkusu kalplerine sindirilmişti. De ki: "İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor?" Bakara Suresi 93. Ayet
“Ve sen, onları, yaşamaya karşı insanların ihtiraslısı, hatta Allah'a ortak koşanlardan bile daha çok ihtiraslı bulacaksın. Her biri bin yıl yaşamak ister. Oysaki uzun ömürlü olmak, böyle birini azaptan kurtarmaz. Zira Allah Basir’dir.” Bakara Suresi 96. Ayet
“De ki: "Cibril’e kim düşman ise, bilsin ki gerçekten onu, Allah’ın izniyle kendinden öncekileri doğrulayıcı ve mü’minler için hidayet ve müjde verici olarak senin kalbine indiren O’dur.” Bakara Suresi 97. Ayet
NOT: Andolsun, sizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri elbette bilmektesiniz. İşte Biz onlara: "Aşağılık maymunlar olun!" demiştik. Bakara Suresi 65. Ayet....Cumartesi Yasağı: Yaratım 6 günde bitti ve 7. gün göğe istiva etti. Cumartesi yasağı yaratımı değiştirmenin yasak olması. Onlar yaratımı değiştirmek isteyip babil,mu ve atlantis (hatta antartika halkı) büyü metodlarıyla yaratım fıtratını değiştirmek istediler ve tenasüh (insanlık makamından aşağı makamlara düşmek) işledi. öldüler ve maymun olarak yeniden dünyaya doğdular. Cumartesi yasağı ruhül kudüse küfretmekle eşdeğer. Zira öyle olmasaydı kişiden ruh alınıp sürünmesi istenmezdi..
Kutsal metinleri at gözlüğü ile okuyan A'dan B'ye değil, hiç bir Ba'ya erişemez. Allah onları ıslah etsin. Sözü kastedilen mevkinden nasıl da evriltiyorlar cahil ve baas ehli..
HanifTÜRK
Telegram kanalımıza katılmak için lütfen BURAYA tıklayın.