HAZRETİ VEYSEL KARANİ
KIYAMETNAME-M.H. ULUĞ KIZILKEÇİLİ
“HAZRET-İ ÜVEYSEL KARANİ”
RESÛL derdi: “RAHMÂNÎ hırkamın HAK dokusu,
Yemenden gelir bana, RAHMÂNIMIN kokusu!”
“Benden sonra, hırkama yemenli pîr bürünsün!”
“Fitne günü, Veysel’e kim uymazsa, sürünsün!”
“O’dur iblîsi ele verecek tanrı eri!
Onu şehid edecek, bir zâlimin askeri!”
Nihâyet ‘fitne günü’ gelip dayanıp çattı!
Ebû Hüreyre birçok kediye ciğer attı!
‘Talema’ adına lâyık idi ‘Kedi babası!’
Kakayı örtmek idi! Onun bütün çabası!
Dedi: ‘Bilmem ÂLÎ mi? Muaviye mi? Haklı!’
Zîrâ tarafsız hadîs (!) uydurmaktaydı aklı!
Sıffinde iki ordu saf tutmuş iken, ânî!
Yemenden bir ihtiyâr geldi ! VEYSEL KARANİ!
Sırtında zırh yerine, vardı yalnız ‘Hırkası!’
Yayı geremiyordu, kolunun yorgun kası!
‘Türâb’a secde edip ÂLÎ’ye dedi! ‘ŞAHIM!
Beni ön safa koy ki! İblîsi yaksın âhım!’
Muaviye’nin dili, bir karış sarkıp kaldı!
‘Hadîsçi’, telâş ile koşarak ciğer aldı!
Doğada il kez ‘hav hav’ ile ‘mırnav’ oldu dost!
‘“Sevdiğiyle haşrolup”’ giydi, hırka değil! Post!
ÂLÎ sardı Veysel’in başına, beyaz bir bant!
Az sonra ‘kızıl’ oldu! Çıktı ezeldeki ant!
ŞAH kucağına alıp, hırkasını kokladı!
Kokunun, koklayandan farklı değildi adı!
‘Bu kokuyu’ almayan her insân! Olur heder!
HAK zîrâ ‘“Hortumundan biz onu dağlarız”’ der!
M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ
İZMİR – 1997