“SEÇİM VE DEMOKRASİ YALANLARI”

Hakikat domuzların eline verilemeyecek kadar değerlidir. Onlar O İNCİLERİ ayaklarının altında çiğner de gerisin geri sana saldırır.

Sözde adalet demokrasi sözleriyle aldatan zalim topluluk senin RUHUNA OLAN İLGİNİ azaltmasın. Bir topluluğa olan nefretin de seni yanlış yola sevk etmesin.

Sana sabret diye öğütleyip dünya malına tapanlar, insanlığa zulmetmenin bedelini misliyle öder. Kur'an'da DİLİ SARKAN KÖPEK bunlardır!

İlahi Yasa, Elyesa’ya çıkar ki “İlyasin’e selam olsun”, insan şeytanlarına ise LANET ve 70 ARŞIN ZİNCİR var. 70 Bin yıla tekabül eder dünya süresi ile, BİTMEYEN ÇİLE budur anlayana..

Hakikati bilseler öksüz yetim hakkı yerler yine de kendilerine zulmederler miydi? Yoksa Allah'ın bir planı var da, onlar dünyada kendi tiyatrolarında oynarken, TİYATRO SAHİBİNDEN habersiz yuvarlanıp dururlar mı Dünya denen sahte sahne de!

Sözleşme sandığından bi’haber sandık başında oy kullanan insanlık, gerçekten Allah’ın adaletinin bu şekilde gelebileceğine inanırlar mı yoksa inanmış gibi mi yaparlar? Allah'ın adaleti bir milim dahi şaşmaz iken, kötünün iyisini insanlığa reva görenler de aynı tiyatro oyuncularının aynadaki aksi mi!

Allah’a ortak koşmadan inanan çok az insan var iken, bu kadar insan şeytanı içinde Hakikati aramak, çölde SU aramak gibi! HAKİKAT ERLERİ meydana çıktığında merkebin aslandan kaçtığı gibi kaçacak delik arayacaklar, ASLANIN HAKİKATİNİ inkar edecek, fakat olacak olan yine de olacak!

Sen demokrasi, adalet ve hakikat diye bağırırken, bir nesil kayboldu sen sıcacık yatağında uyurken! Hakikati dışarıda araman ne acı, Allah'ın ipi sende sarkarken..

Her birinin vebali her bir insanın boynunda, zalim kadar zalimlere susanlar da onlar kadar şeytan! Kaos'un ortasında ölüme meydan okuyan bir avuç kişi, dünyayı değiştirmeye muktedirdir, bunu asla unutma!

Ümitlerin tükendiği yerde ufak bir ateş belirir, yığınlar gibi büyür de önüne geleni yakar ve yıkar! Allah'ın nuru işte budur, NUR ÜSTÜ NUR sırrına vakıf olanlardır Hakikati haykıranlar!

Bir dünya hayal ediyoruz; siyasi şeytanların, sahte dindarların, holdinglerin ve sömürgecilerin olmadığı, her birinin Hakk’ın çöp sepetine atıldığı ve yakıldığı!

Mazlumun ahı yerde kalmaz emin ol, Dünya için hakikati satanlar zannetme olur iflah! Sayha geldiği vakit tövbe edilse bile çöp yine de yakılır, budur akit!

Hak diye, hakikat diye İbrahim’in ateşine odun taşır, İbrahim’in yandığını gören ise sus pus köşesinde oturup kardeşinin etini yer!

Siyasileri ve insan şeytanların aradan çıkar, insanlar zaten kardeş olur. Karanlık boyut ne kadar güçlü olsa da YOK OLUR!

Bunca kan, nefret, zulüm ve sahtelik varken, hakikati haykırmak devrimsel bir eylem olsa gerek.

Tek amacın rahat bir yaşam, çoluk çocuk, mal mülk.. aslında hepsi hayal içinde hayal. Hakikat senin aşağılık isteklerine alet olamayacak kadar Hakk!

Hakikat için canını vereceksin deseler kaç kişi kalır anıt kabirde, beden cesetinden kalkan kaç kabir var ki? Ata'na etme ihanet, bedelini er geç ödersin kalkınca kabirde!

Her Allah, Türk, Din, Adalet, Demokrasi diyen sakallıya sarıldıkça sen, perçeminden tutup ışığını geride ara denecek! Akıllandın mı ki rahimden rahime atılmakla, sonunda ihanet edenler postu yere serecek!

Cennet vaadinden çıkar sağlayıp ibadet etmiş gibi yaparak Allah’ı kandıracağını zanneden çoğunluk, bir tarafta ise Sıffında Veysel Karani Hazret ile 3-5 kişi. Kim kazanır sen söyle cancağzım, Unutma! Bir Türk dünyaya bedeldir sözü kütük bilgisi değil AKİT, Kuran’da geçen Biz’lerdir bilakis!

Madem adalet ararsın yana yakıla, Ruhuna bak bir kere olsa da ölmeden! Tüm hakikat orada, cüppeli hamalın sakalına bakıp iç geçirme! Allah'ın yeryüzündeki kılıcı Türkler, peygamber gelmemesinin anlamı budur! Allah kendi ordusuna peygamber neden göndersin, her kim Hakikati bildiği halde susuyor ise Allah'ın laneti onların üzerine olacak, RABBİN AKTİ budur vesselam..

HanifTÜRK