UYARI-1
Asa ayağa kalktığında, 7 aşama ve 12 boyuttan geçtiğinde ve güneş battığı yerden doğduğunda bu sözlerimizi hatırla.
HANIF TÜRK
“UYARI-1”
İnsanlığın sözde teknoloji alanında gelmiş olduğu seviye, bilim ve insanlık adına değil savaş sanayisine yatırımdan ibarettir.
Hiçbir insan şeytanı insanlığın ileri gitmesine ve ilmi olarak insanlığa hayır ve barış getirmek derdinde olmadı ve olmayacak! Ego, benlik bilinci ve aşağı titreşimde olan bu insanlar kaos getirmekten başka bir işe yaramadı ve yaramayacak!
İnsanlığın geldiği noktada bilmeyenlerin ekranlarda boy gösterirken ve safsata ilimleriyle şov yaparken şüphesiz en acı durum bilenlerin susmasıdır.
Tam bu aşamada köşelerine sinmiş sözde ilim sahipleri susacak, Bilenler devreye girecek ve Hakikati dileriz ki ifşa edeceklerdir.
Mevcut dünya mevkinde Ether’i karanlık boyuta indirgediği zannına düşen aşağı insanlık kaostan beslenirken, bedelini sadece o karanlık insanların ödeyeceğini zannediyorsan yanılıyorsun! Zira çöp yakıldığı vakit, kurunun yanında yaş da yanacak ve elbette Mutlak Yaratıcı Allah’ın izni olmaksızın gerçekleşmeyecek! Bir yaprak dahi O’ndan izinsiz yere düşmezken, insanlığın bulunduğu bu vahim duruma terkedildiğini düşünmek ahmaklıktır.
Bunca kaos, kan ve nefretin olduğu ortam da hakikati haykırmak, ölüme meydan okumaktır ve ölüme meydan okuyan insanlar tarihe geçmişlerdir.
Bizim burada açıklayacağımız hakikatlerden her din mensubunun rahatsız olacağını biliyoruz.
Din adı altında hakikati halının altına süpüren siyaseten, ahlaken ve vicdanen ölmüş bir toprağı diriltmek zor gibi görünebilir ama imkansız değil.
Hakikati bildiği halde saklayan ve dünya hayatına zincirlenmiş bu insanlar elbette insan şeytanlarıdırlar.
Bilenlerin susması, bilmeyenlerin günahlarından daha feci bir durumdur.
Hakk ile batılı hakikat ile ayırdığımız zaman, insanlığın üzerine çöken uyuşturulmuş akıl bedenleri uyandırmak, kainatı yeniden dizayn etmek kadar zordur.
Ama bu aşamada elbette görünmez yardımcıların da hakikati savunan bizim gibi bir avuç insana fizik ve metafizik destek vereceğinden de en ufak bir şüphemiz bulunmamaktadır.
Asa ayağa kalktığında, 7 aşama ve 12 boyuttan geçtiğinde ve güneş battığı yerden doğduğunda bu sözlerimizi hatırla.
Sirkte şov yapan ve Allah’ı kandırdığını zanneden zalimler topluluğu içini karartmasın.
Dinden bahseden dini, Türklükten bahseden Türklüğü, insanlıktan bahseden hakikati bilmez iken, domuzlara inciler saçtığımızın ve onların gerisin geri dönerek bize saldıracağını da bilmediğimizi zannetme. Ama inci çamura düşmekle değer kaybetmez. Bunu ancak gerçek sarraflar anlar.
Hakikat domuzların eline verilecek kadar değersiz bir emanet değildir. O öyle bir emanettir ki kainatın sırrı onun içinde değil, özündedir.
Ortalıkta sözde ilim satan şarlatanlar bizi gördüklerinde merkebin aslandan kaçtığı gibi kaçacak, HanifTürkler ilim bayrağını Anadolu’nun tam merkezine diktiğinde, o bayrağa temizlenmeden el sürecek her insan felakete uğrayacaktır.
Tüm uyarılarımıza ve haykırışlarımıza rağmen, görünen o ki insan şeytanları çok güçlendiğini zannediyor ve görünen o ki Sema’nın gazabı çok yakın. Yine ve yeniden..
Ortalık seçilmiş, kurtarıcı, mesih, mehdi kaynarken, bu soytarıların hakikat uğruna yaptıkları tek bir iş yokken, ya bunlar mehdi değildir ya da mehdi insan değil.
Kendi ruhun dışında mehdi araman seni kurtarmayacak. Bizi yine biz kurtaracağız!
Bunlar Hakikattir..
HanifTÜRK